Klasik Türk şiiri olarak bilinen Divan şiirinde beyit esastır. Beyit kelime olarak ev demektir. Evi meydana getiren iki anlam kanadı ise mısradır (mısra anlam olarak kapı kanadı demektir). Beyitteki her dize bir mısradır. Bu mısralar beyitleri, beyitler gazel ve kasideleri oluşturur. Rubai, tuyug, murabba, muhammes, şarkı, terci-i bend, terkib-i bend, mesnevi gibi farklı şiir şekilleri olsa da nazım şeklinden ötürü bu beyit yapısının biraz dışında kalır.
Yüzyıllarca mısra ve beyitlerle duygularını dile getiren Klasik şiir şuarası, bazen öyle mısra veya beyitler oluşturmuşlardır ki bu mısra veya beyitler bütün şiirin önüne geçmiş ve insanların dilinde pelesenk olmuştur. Özellikle gazellerin en küçük anlamlı birimi olan bu tip mısralara mısra-i azade, bağımsız mısra, mısra-i berceste, şah mısra gibi isimler verilmiştir.
Bir örnek vermek gerekirse Ziya Paşa'nın şu mısrası gösterilebilir:
Âyînesi iştir kişinin lafa bakılmaz
Aslında bu mısra şu beytin bir parçasıdır:
(Açıklaması: İnsanların aklının seviyesi işlerinde görülür. Kişinin lafıyla söylediklerine bakılmaz.) Ziya Paşa kısaca insanların ne söylediğine değil ne yaptığına bakmanız gerekir demektedir. Ancak görüldüğü gibi şiirin ikinci mısrası pek bilinmez. Bir beyit halindeki şiirin ilk mısrası o kadar güzel bulunmuş ve o kadar beğenilmiştir ki beytin önüne geçmiştir. İşte bu tip kullanımlara mısra-ı berceste (değeri yukarı çekilmiş mısra, seçilmiş mısra, güzel mısra) denir.
Bu bazen beyit düzeyinde olabilir. Bir gazel bir beyti gazeldeki diğer beyitlerden daha çok sevilebilir. Yine Ziya Paşa'nın şu beyti buna örnek gösterilebilir:
Bin türlü teseyyüp bulunur hânelerinde
Dayanır mı şîşedir bu reh-i seng-sâre düşdü (Şeyh Galip)
(Açıklama: İnsanda bir dil, iki kulak vardır. Öyleyse sen de bir söyle, iki sus.) Allah, insana iki kulak bir dili insan bir konuşsun iki dinlesin diye vermiştir diyor şair.
Seni tenha bulacak kendimi asla bulamam. (Şair Selikî-16. yüzyıl)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınızı bekliyoruz.