Translate

Pazar, Mart 11, 2018

Türkçe Renk Adları / İsimleri (Ara-Ana Renkler, Atasözü ve Deyimlerde Renk İsimleri, Renk İfade Eden Kelimeler, Türkçeye Arapça Farsça Fransızca, İngilizce, İtalyanca, Yunancadan Geçen Renk Adları ve Kuruluşları)



Bu yazıda, dünya dillerinde renk ifade eden kelime sayıları, Türkçede yer alan renk adları, Arapça, Farsça, Fransızca, İngilizce, İtalyanca gibi renk adları, deyim ve atasözlerindeki renk adları, benzetme ve esinlenme yoluyla oluşturulan, belirtisiz ad tamlası şeklinde olan renk adları yer alacaktır.
Işık frenkanslarından oluşan ışın ve ışın demetlerinin beyin tarafından algılanmasıyla renkler oluşur. Renkler insan hayatında bilinenden çok daha fazla etkiye sahiptir. Renklere anlam yüklerken ırk, coğrafya, iklim şartları, yaşam tarzları, ekonomik, siyasi, kültürel ve dini birçok etken devreye girer.

Renklerin adlandırılmasında benzetme ve esinlenme önemli rol oynar:
Altın sarısı, ateş kırmızısı, bakla çiçeği, bal rengi, balköğü, boncuk mavisi, buz mavisi, camgöbeği, Çingene pembesi, çivit mavisi, çivit rengi, deniz mavisi, deveyü, duman rengi, fare tüyü, fesrengi, fındıkkabuğu, fildişi, fulya sarısı, gece mavisi, gelincik kırmızısı, geyik kanı, gök mavisi, gülkurusu, güş rengi, güvercinboynu, güvercingöğsü, hacı yeşili, horoz ibiği, kanarya sarısı, kavuniçi, kazayağı, keklikayağı, kestane rengi, kiremit rengi, kömür karası, kumru ğsü, kumru tüyü, küf yeşili, kül rengi, leylak rengi, limon sarısı, limonküfü, menekşe rengi, narçiçeği, ördekbaşı, ördekgagası, pas rengi,pişmişayva (ayva pişiği), portakal rengi, safra yeşili, saman rengi, sıçan tüyü, soğankabuğu, sütlü kahverengi, tarçın rengi, tavşankanı, turnagözü, vapurdumanı, vişneçürüğü, yavruağzı, zeytin yeşili

Türkiye Türkçesinde Arapça, Farsça ve Fransızcadan birçok renk alınmıştır:
amber, beyaz, eflatun, esmer, kırmızı, kimyoni, safran, şarabi, zeytuni, zümrüt, zift (Arapça); abanoz, ateş, lacivert, siyah, erguvani, nohudi (Farsça); Bej,bordo, füme, gri, karmen, krem, safir, siklamen, taba, vermiyon, maron, kadminyum, mimoza,magnezyum, bismark, gri füme, abanoz karası, abanoz siyahı; biftek kırmızısı, karmen kırmızısı, vermiyon kırmızısı; karmen mavisi, kobalt mavisi, mine mavisi, saks mavisi; katran siyahı, sahtiyan siyahı, hareli neftî (Fransızca)

Türkçeye yabancı dillerden girmiş ancak Türkçeleşmiş renkler:
cream, beige, grey, avakado yeşili

İnsan gözü 7 milyon 500 bin renki ayırabilir. Bir Güney Afrika’da kabilesi olan ve çölde yaşayan Kafferlerin dilinde sadece kahverenginin tonlarını karşılayan 500-800 arası kelime vardır. Avusturalya ve Yeni Zelenda yerlilerinden Fiji ve Polinezya kökenli Maorîler 3000 renk bilmekte ve her biri için ayrı bir isim kullanmaktadırlar. Arjantin, Şili, Uruguay ve Brezilya’da yaşayan kırsal bir topluluk olan Gaucholarda ise at renkleriyle ilgili 200 terim, buna karşılık yalnızca 4 bitki adının bulunduğu görülür.  İngilizce’de (English Dictionary Facts) 715 200 kelime vardır bunlardan 4 bini renk ifade eder.
Türkiye Türkçesi ve ağızlarında renk bildiren kelime sayısı (pekiştirme sıfatları, benzerlik sıfatları, at donları ve fillerden türetilmiş ağarmak, bozarmak, bronzlaşmak, esmerleşmek,göğermek, kararmak, kızıllaşmak, morarmak, neftileşmek, sararmak, turunculaşmak, zümrütlenmek gibi renk adları dahil) 1447’dir.
Yeşilin tonları 44 tanedir:
altın yeşili, Ankara armudu yeşili, asit yeşili, Bursa yeşili, cam yeşili, camgöbeği yeşili, can eriği yeşili, çağla yeşili, çimen yeşili, deniz dibiyeşili, dudu yeşili (papağan yeşili), emerot yeşili, fosfor yeşili, hacı yeşili, hayit yeşili, iç midye yeşili,
İngiliz yeşili, Kâbe yeşili, kabuk yeşili, karanfil yaprağı yeşili, karpuz kabuğu yeşili, krom yeşili, küf yeşili, magnezyum yeşili, marul yeşili, orman yeşili, salatalık yeşili, sinabr yeşili, su yeşili, türbe yeşili,Türk yeşili, Türk çinisi yeşili, üzüm yeşili, verenoz yeşili, vessi yeşili, yağ yeşili, yaprak yeşili, yonca yeşili, yosun yeşili, zehir yeşili, zeytin yeşili, zeytin ağacı yeşili, zümrüt yeşili. Açık, koyu, orta, hafif koyu, hafif açık gibi ara tonlarla sayı 49’a çıkar.

Renk adlarının ara tonlarına örnekler:
acı, tatlı, cart, donuk, canlı,parlak, menevişli, yaldızlı, janjanlı, yanardönerli, ebruli, küllü, hareli, fosforlu, sütlü, açık, çok açık, orta,koyu, kapalı, uçuk, mat, kirli, açık eflatun, çok açık kızılcık rengi, orta bebek mavisi, orta mor, koyu eğrelti, uçuk pembe, mat beyaz, kirli sarı

Somutlaştırılarak verilen renklere örnekler:
süt mavi, şeker pembe, tozpembe, su yeşili, saman sarısı

Nispet i’siyle kurulmuş renkler:
altuni, angudi, ateşî, barudi, Bergamodi, beyazî, buğdayî, cevizî, çadırî, çividi, demiri, ebruli, eflatuni, erguvani, fındıki, fıstıki, filizî, firfiri, gövezî, gülganî, gümüşi, hâkî, havai, kâfurî, keşmirî, kibritî, kimyoni, kurşuni, kuzguni, laciverdî, leylaki, limoni, mercanî, neftî, nohudi, patlıcani, portakalî, samani, sedefî, sincabi, şarabi, tahini, tarçıni, zerî, zeytuni, zifirî, zümrüdi
Farsça renk (reng) kelimesinin eklenmesiyle oluşturulmuş renk adlandırmalarının sayısı ise 78’dir:
altın rengi, ayva rengi, bakır rengi, bal rengi, barut rengi, bayrak rengi, bet rengi, beton rengi,billur rengi, bismark renkli, buğday rengi/buğday renkli, burun kanı rengi, çağla rengi, çikolata rengi,çivit rengi, demir rengi, deniz rengi, duman rengi, erguvan çiçeği rengi/erguvan rengi, eski tunç rengi, et rengi/et renk, fes rengi, fildişi rengi, gök rengi, gök taşı rengi, gurup rengi, gül kurusu rengi, gül rengi/gül renk, gümüş rengi, güvez rengi, irin rengi, kâfur rengi, kahverengi, kan rengi, karmen renkli,kemik rengi, kestane rengi, kına rengi, kiremit rengi, krem rengi, kurşun rengi, kuru üzüm rengi, kül rengi, lâl rengi, leylak rengi, maun rengi, menekşe rengi, narçiçeği rengi, pas rengi, patlıcan rengi,portakal rengi, safir rengi, sakız rengi, saman rengi, saz rengi, serpik sırma rengi, sıva rengi, şarap rengi, şarap tortusu rengi, şeftali çiçeği rengi, şeker rengi/şeker renk, tahin rengi, tarçın rengi, taş rengi,toprak rengi, tuğla rengi, Turkuaz renkli, tütün rengi, vişne rengi, zümrüt rengi

2005 Türk Dil Kurumu Türkçe Sözlük’e Göre
Türkçe Renk Adları
Açık sarı, açık yeşil, ak, akça, akçıl, altın sarısı, bakır çalığı, bal köpüğü, bal rengi, boz, böcekkabuğu, çağla yeşili, çam yeşili, deve tüyü, göğem, gökçe, gökçül, gökşin, güvercinboynu,güvercingöğsü, güvez, kara, kara sarı, kavuniçi, kazayağı, kazboku, kır, kızıl, kirli sarı, koyu kır, koyukoyu, koyu sarı, koyu yeşil, kumral, küf yeşili, mor, orman yeşili, ördekbaşı, ördekgagası, pekmezköpüğü, saman sarısı, sarı, tavşankanı, turna kırı, vişneçürüğü, yaprak kurusu, yavruağzı, yeşil, yumurta sarısı.

Yabancı Dillerden Geçmiş Renk Adları:

Arapça: Beyaz, eflatun, eflatuni, esmer, fıstıki, firfiri, havai, havai mavi, kırmızı, leylaki, maden mavisi,mavi, patlicani, şarabi, şeytan kırmızısı, tahinî, zeytuni, zümrüdi.
Farsça: Barut rengi, gül rengi, lacivert, menekşe rengi, pembe, siyah, şekerrenk, ten rengi.
Fransızca: Bej, bordo, bronz, gri, krem, siklamen, turkuaz.
İtalyanca: Bergamodi.
Arapça + Farsça: Gurup rengi, hardal rengi, kahverengi, şarap rengi, tahin rengi, zeytin rengi.
Arapça + Türkçe: Bakla çiçeği, mercan yeşili, safra yeşili, tavus yeşili, zümrüt yeşili.
Farsça + Arapça: Ateş kırmızısı, barudi, gülgüli, hâkî, laciverdî, neftî, nohudi, tarçıni, turuncu.
Farsça + Türkçe: Camgöbeği, gül kurusu, narçiçeği.
Farsça + Yunanca: Turp filizi.
Fransızca + Arapça: Kristal mavisi, petrol mavisi, safir mavisi.
Fransızca + Farsça: Metalik renk, pastel renk, portakal rengi.
Fransızca + Türkçe: Turkuaz yeşili, vapur dumanı.
İngilizce + Farsça: Lila rengi.
İtalyanca + Arapça: Lavanta mavisi.
Türkçe + Arapça + Farsça: Kuzguni siyah.
Türkçe + Arapça: Açık kahverengi, açık kırmızı, açık mavi, Akdeniz mavisi, alev kırmızısı, altuni, ateş kırmızısı, boncuk mavisi, çividi, çivit mavisi, deniz mavisi, demiri, gece mavisi, gökyüzü mavisi, gümüşi,kan kırmızı, kızılşap, koyu kahverengi, koyu kırmızı, koyu mavi, kurşuni, kuzguni, süt beyaz, sütlü kahverengi, süt mavisi.
Türkçe + Farsça: Açık pembe, bakır rengi, buğday rengi, çivit rengi, çingene pembesi, duman rengi, fildişi rengi, gümüş rengi, kemik rengi, koyu lacivert, koyu pembe, kurşun rengi, kül rengi, saman rengi,saz rengi, toprak rengi, toz pembe, tütün rengi.
Türkçe + Fransızca: Açık gri, gümüş grisi, koyu gri, kum grisi, kurşun grisi.
Türkçe + Yunanca: Açık kestane,
Yunanca + Arapça: Filizi, limoni, okyanus mavisi.
Yunanca + Farsça: Kestane rengi, kiremit rengi.
Yunanca + Türkçe: Kestane dorusu, limon küfü, limon sarısı.

Türkiye Türkçesi Ağızlarında Kullanılan Renk Adları:
Derleme Sözlüğü (1993):
ablak (çok beyaz, alabula, siyahlı beyazlı), ah (beyaz, ak), ahca (oldukça beyaz, akça), ahcil (rengini atmış, soluk), akbacık (bembeyaz, çok beyaz), akarap (siyahlı beyazlı, alacalı), akca/akça (beyazca, beyaza yakın), akcıl/akçıl/ağcıl (beyaza yakın, beyazı çok, beyazlı), akguğ (ak, apak), akkakık (kırmızı),akkur (bembeyaz), aklan (beyazca, beyaza yakın), akmaltak (boz renkli, beyaza yakın), akman (beyaz),ala/ala bele/alaca (siyahla beyaz karışık renk, siyahlı beyazlı, kahverengi ile kırmızı arası bir renk, açık kahverengi, elâ), alajik (çok renkli), alaşav (çeşitli renkler), albulak (kıpkırmızı), allım yeşillim (rengarenk), almes (pembe), alpak (kırmızı), alvala (bembeyaz), ampah/ampak (bembeyaz), belek (alacalı, karışık renkli), beyaz gelen (az beyaz, beyazca), bozarak (açık renk), boziya (boz renkli), börtük (açık soluk ‘renk için’), cam kırığı (cam öbeği rengi), ce(çiğe) (sarı), cevizi (ceviz ağacının gövdesinden kesilince görülen koyu kahverengi renk, ceviz meyvesinin yeşil kabuğunun kaynatılmasından elde edilen kahverengi), cevt (bej rengi, meşe palamudunun kabuğunun rengi), cıcılı bıcılı/cicülü bücülü (allı morlu),cicikli (karışık renkli), cimbil (benekli noktalı), cimbirt (koyu renk), cingara (simsiyah), coga (kırmızı),çakıldak (renksiz), çakman (süt mavisi), çal (ala renk), çalçapar (karışık renk), çığmağak (bembeyaz), çımak (beyaz), çiğirdik (pembe renk), çimepe (beyaz), çini (açık mavi), çohar (beyaz), çörçük (kızıl), çulka (siyah beyaz eğrilmiş ipin karıştırılmasından elde edilen gri renk), çulla (kara renk), çur (sarışın açık sarı renkli), davla (alaca), dırgıl (alacalı, çeşitli renkli), diken (sarı), dumduru (çok beyaz),dunuk/dunuh (donuk, mat, rengi bozuk şeyler), dümağ/dümmağ (bembeyaz), elebek (beyaz), emir (siyahımtırak yeşil, nefti), eşker (sarışın), etirengi (ten rengi, açık pembe), gece girmez (sarı renk),genevir (sarı beyaz karışımı bir renk), geyik kanı (pembe renkli boya), gırbız (kırmızıya yakın bir renk ‘hayvanlar için’), gırmuzu (kırmızı renk), gızılgıt (kızıla yakın bir renk), gogot (kırmızının koyu tonu), gonür (kahverengi, gri renk), göğel (yeşil renk), göğ(çürük rengi), gönür (kırmızıya yakın koyu sarı renk), göy (yeşil, yemyeşil), hanım teni (açık pembe renk), hayit yeşili (kaynatılmış ve saplanmış hayıt ağacı yaprağından yapılan bir çeşit dokuma boyası rengi), heşin (yeşil), holuz (boz renk), irenk (kızıl), islikir (demir kırından biraz daha koyu renk), islikula (gri, kır), ispi (ak, beyaz), iti (koyu ‘renk için’), karaçalgı (kara), karala (koyu gri renk), karamtıkkızıl (siyahla kırmızı arası bir renk), karantu (karamsı, karamtırak), kelemi (açık yeşil renk), kelkör (alaca, lekeli), kınalı (kırmızı), koğur[kongur, konğur,konkur,konur] (sarı ile siyah karışımı bir renk, koyu kumral kestane rengi ‘öküz, inek için kullanılır’), konur (kara, esmer), koygun [koygul, koykul, koyak] (koyu ‘renk için kullanılır’), koyun (açık renkli),körezi (soluk ‘renk için’), köylü pembesi (açık vişne rengi), kubuş boya (koyu kahverengi ), kumru tüyü (kurşuni renk), kunduz (siyah), küldorü (külrengi), küle (çok beyaz), külen (boz renk ‘eşek vb. hayvanlarda’), külensan/küleysi (külrengi), külüşefteli/gülşefteli (açık kırmızı renk), kündükü (kilim boyacılığında kullanılan bir renk), küp mavisi (küpte mayalandırılarak lacivert renk elde edilen bir çeşit boya), Levarike pembesi (mor renk), maskal (ela, mavi gözlü), mavele (maviye yakın ela), mavileyin (mavimsi), mavu (mavi), mavuş (maviş), maz (kara), mengiş (mavi), monus (boz ile kara arası bir renk), morçuk (mora çalan kırmızı), morgelen (morca, mor gibi), muğal (esmer, mat donuk renk), müllük (sarışın), narıncı (portakal rengi, koyu sarı), narınç (koyu sarı, portakal rengi), navrike (pembe), oflaz (eflatun), öveykır (kır renk), pal (kahverengi), patul (beyaz), pedrik (beyaz), pezik (koyu pembe renk), sağas (sarı), saman yıldızı (altın yaldızın benzeri), samanı (sarı renk), sargut (açık saman rengi, sarımsı), sarı gelen (sarımsı), sarıbaybak (sarışın), sarılgıt (çok renkli), sarım (sarımtırak, sarımsı), sarkanak (sarımsı), saz rengi (yeşilimsi sarı), sevi (renklerin anlamını azaltarak -ımsı ekinin yerine kullanılır, alsevi, morsevi…), ğınak (boz), sınık (soluk, renksiz), simit (kara), sitil (kara, kirli, isli), sur (kırmızı, al), süt (tam, katıksız ‘renkler için’ süt beyaz), süt mavi (çok açık mavi, ten rengi), şayak (pembe), şebüş (sarı), şıl (yeşil), tapan (kötü ‘renk için’), tarsı (duman rengi ‘hayvan için’), tetir (kahverengi), tetirli (cevizin yeşil kabuğuyla yapılan, yeşile çalan koyu sarı), tok/toh (koyu), ton (hayvan rengi), toru (koyu kırmızı), tutkun (koyu renk), türlü tevür (çeşitli renk), tüssü (kahverengi), tütek (çekici, parlak ‘renk için’), uğut (ak), yagız/yağız/yağal (yanardöner, parlak kırmızı), yanal/yanıl (kırmızı, pembe, pembeleşmiş), yanıkal (kahverengi, doruya yakın al), yaşıl (yeşil), yeşi (bir at rengi), yeşil (koyu al ‘at rengi için’), yeşilgelen (yeşilimsi), yeşilimsirek (yeşilimtırak), yeşit (yeşil, parlak yeşil), yişil (yeşil), yiti (koyu), zer (sarı), zeri/zerî (sarımsı), zilgara (kapkara).
Renk Anadolu’da çivir, irenk, tevir ve tüs sözcükleriyle karşılanır. Ağızlarda en çok beyaz (28 kelime) sonra sarı (20 kelime), kırmızı (18 kelime), yeşil (10 kelime), mavi (9 kelime) renkleri kullanılmıştır.
Anadolu ağızlarında koyu karşılığı olarak karşımıza çıkan Toh kelimesi Azeri Türkçesinde, Yeni Uygur Türkçesinde; renk manasına gelen Tüs kelimesi ise Özbek, Kazak, Kırgız, Tatar ve Başkurt Türkçelerinde tabiattan somutlaştırma yoluyla yapılmış renk adlarında karşımıza çıkmaktadır. Muğla’da yer adlarındaki renkler ve kullanım sıklıkları üzerine yapılan bir araştırmada 25 renk tespit edilmiştir: ise ak, akça, akçalı, al, ala, alaca, alacalı, boz, bozca, gök, gökçe, kara, karaca, karacık, karalı, karankı, karanlık, kırmızı, kızıl,kızılan, kızılca, mor, sarı, siyah, yeşil.


Renk Adlarıyla Yapılmış Atasözleri:
Atasözlerinde ağ-beyaz-ak, kara-siyah, ala, gök, al-kırmızı, mor, kır, yağız, boz, yeşil, sarı, doru, ela, kızıl renkleri kullanılmıştır. Bazı atasözlerinde renkler fiil yapılmış, renkler gerçek ve mecaz anlamlarıyla kullanılmıştır:
Ak/Beyaz: ağ mal kara gün içindir, ağaran baş ağlayan göz gizlenmez, ağaran varken kararana kim bakar/ağaran varken kararana kim bakar, ağarmış arpanın ömrü olmaz, ağı kürekle atarlar karayı dirhemle satarlar, ak akçe ile ak baldıra güven olmaz, ak akçe kara gün içindir, ak curun akmazsa kara curun kol gibi, ak giyen ağa gerek, ak göt (don, bacak) kara göt (don, bacak) geçit başında (hamamda) belli olur, ak gün ağartır kara gün karartır, ak it kara it hepsi bir it, ak itin ayrancıya zararı var, akı karası geçitte belli olur, ak koyun ak bacağından kara koyun kara bacağından asılır/kara koyun kara bacağından ak koyun ak bacağından, ak koyunu (ala keçiyi) gören içi dolu yağ sanır, ak koyunun kara kuzusu da olur, ak köpeğe koyun diye sarılma, ak köpeğin (itin) pamuk pazarına (pamuğa, pamukçuya) zararı vardır, ak sakallıya da korku gerek, ak şeker kara şeker bir damarı soya çeker, ak tumana gök mavi yamalık vurulmaz, ak yaşmak leke götürmez, akı köpeğe atarlar karayı yemeğe katarlar, akın (beyazın) adı (var) karanın (esmerin) tadı (var), aktan kara kalktı mı?, ayı akım kirpi yumuşağım demiş,en beyaz kardır ama üzerine işerler, erdir adamı ağartan erdir adamı karartan, eşkıyanın (zürafanın,ihtiyarın, fukaranın) düşkünü beyaz (hasa) giyer kış günü, havanın ayazına kadının beyazına güvenme,hesabı temiz olanın yüzü ak olur, ak libas tez kirlenir, ak köpek kara köpek ikisi de köpek, ak köpek kara köpek geçit başında belli olur, ak köpeğin / itin pamuk pazarına/pamuğa/pamukçuya zararı vardır, berbere sormuşlar “benim ak pak evladım” demiş, beyaz karga da nadir ama isteyeni de nadide, lacivert/beyaz giyme toz olur pembe giyme söz olur, insan ak üstünde karayı okurken bile yanılır, karga yavrusuna bakmış “benim ak pak evladım” demiş, sabun koy ağ çıksın yoğurt koy yağ çıksın, (sakalın) ak mı kara mı önüne düşünce görürsün, her yumurta beyaz değildir, ölüm yüz aklığıdır.

Boz: Boz atın yanında duran ya huyundan ya suyundan/tüyünden (kapar); Boz ata, avrada, oğlana kulluk edenin yüzü ağarmaz; Körün istediği iki göz, biri ela biri boz.

Gök: Adı bir gök boncuktur, bostan gök iken pazarlık yapılmaz, gök göz körden sayılır.

Ela: Körün istediği iki göz, biri ela biri boz

Al/Kırmızı/Kızıl: Abdal alacayı isli karacayı sever, adamın/insanın alacası içinde hayvanın alacası dışında/adam alası içinde mal alası tışında, akçası ak olanın bakma gözünün karalığına, al alan iki bakar, al arslan tutar gür sıçan tutmaz, al at hem kapar hem teper, al elmaya taş atan çok olur, al giyen aldanmaz/aldanmamış, al giyen alınır, al gömlek gizlenemez, al ile arslan tutulur güç ile sıçan tutulmaz,al ile aslan tutulur, ala bakan iki bakar, ala keçi her vakit püsküllü oğlak doğurmaz, ala keçiyi gören içi dolu yağ sanır, alaca bulutun sıcağı topal kızın kucağı, alaca gömleğin ya yeni ya yakası meydana çıkar, alacağın olsun da ala kargada olsun (Ala kargada alacağım/hakkım olsun alamazsam gözümü oysun), allı allıya morlu morluya, allı gelin olmuş pullu evlenmiş, allı yelek pullu yelek gömlek yok canfes neye gerek?, alma alı sat yağızı bin doruya besle kırı, alma alı satma kırı ille doru ille doru yağızın da binde biri, arsız allanmaz çayır çillenmez, deli alacayı fahı salacayı sever, delinin alı yeşili olmaz, eline al kına koyma, esmere al bağla karşısına geç ağla, güzele köken yakışır çirkine allar neylesin, inanma yazdan kışa ta kırmızı yumurta pişe, kekliğin alası içinde olur, kırmızı öküz kızara kızara ölür, sabahın kızıllığı akşamı kış eder akşamın kızıllığı sabahı güz eder, yoksul ala ata binse selam almaz.

Kara/Siyah: Alacağım olsun da kara kargada olsun, analık fenalık (kara yamalık), Arap eli öpmekle dudak kararmaz, arife günü yalan söyleyenin (oruç yiyenin) bayram günü yüzü kara çıkar (olur),dadandırma kara gelin dadanırsa yine gelir, fena insan kömüre benzer ya yanar ya kararır, gider kazan karası kalır yüzün hırası, gün karası gider gön (yüz) karası gitmez, isteyenin bir yüzü kara vermeyenin iki yüzü, iyi dost kara günde belli olur, kadın kısmı kara yazılıdır, kara yanına varma kara bulaşır, kara yumakla ağarmaz, karadan öte renk yoktur, kara gün kararıp kalmaz (durmaz) (koç yiğit bunalıp ölmez),kara haber tez duyulur, kara kışta kara serçe ilk baharı bulamaz, kara kışta karlar martta yağmaznisanda durmazsa değme çiftçinin keyfine, kazan kazana kara demiş, bir sokuya suyu koymuşlar döğşler ne kara olmuş ne beyaz, boz eşek siyah olmaz, çarşamba diyenin yüzü perşembe kara çıkar, iki kara iki sarı donuz ölün körü bir sarı bir kara onu her zaman ara, kara eşekten katır olmaz elekçiden hatun olmaz, kara ile ak sırat köprüsünde ayrılır, kara ile sarıdan hörü sarı ile sarıdan peri iki karadan elinin körü doğar, kara takke kara başa yakışır, kara topraktan beyaz ekmek yetişir, karaya sabun deliye öğüt neylesin (arsıza öğüt neylesin karaya sabun), kaynamaya kara kazan dayanır, kazan götüm kara demez, köseyle alay edenin top sakalı kara gerek, kötü davacı şahit yüzünü kara eder, köylünün kahvecezvesi karaca amma sürece, manda karadır ama sütü beyazdır, ne ağ gerek ne kara sıtara gerek sıtara, ne karanlıkta yat ne kara düş gör, saçım ak mı, kara mı önüne düşünce görürsün, sıdkıyle tut da kara taştan tut, siyah inekten beyaz süt sağılır, siyahın açık esmeri yoluna kurban kesmeli, su her şeyi temizler yalnız yüz karasını temizleyemez, üzüm üzüme baka baka kararır.

Kır: Atın kırı erkeğin burnu, kır atın yanına gün yavaş yavaş doğarmış, kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan (tüyünden).

Kahverengi: Kahverengiyle bozdan ayrılma.

Sarı: Alma sarı satma sarı kapındaysa tutma sarı, ineğin sarısı toprağın karası, sabır acıdır ama sonu sarı altın, sakal sarı göz mavi döl azgını gece ayaz gündüz bulut yıl azgını, sarı saman vaktinde olur, samanın sarısını odunun kurusunu marta alıkoy, sarı altının olacağına sarı samanın olsun

Renk Adlarıyla Yapılmış Deyimler:
Deyimlerde ağırlıklı olarak siyah, beyaz, kırmızı gibi renkler kullanılmıştır.

Kara: Açlıktan gözü/gözleri kararmak, ağzı kara, aralarına kara kedi girmek, alnımın/alnının/alnın kara yazısı, aralarından kara kedi geçmek, ayağına/ayaklarına kara su/sular inmek, bahtı kara, bahtı kara olmak, başına karalar bağlamak, baştan kara gitmek, baştan karaya uğratmak, birine kara çalmak/sürmek, gönlü kara, gözleri/gözü kararmak, gözü kara, iki eli yağlı kara, karababaya tutulmak,kara baht, kara borsaya düşmek, kara bulut gibi, kara cahil, kara cümle, karacılık yapmak, kara çalı, kara çalmak/sürmek, kara düşünmek, kara eşek kapıda, kara gün, kara gün dostu, kara kan olmak, kara günlere kalmak, kara haber tez duyulur, kara haber, kara kaplı kitap, kara kışta küpe girmek, kara liste,kara maşa, kara mizah, kara para, kara sevda, kara kara düşünmek, kara yer, kara yüz, karaca kuruca gönlüme görece, karalar bağlamak/giymek, başına karalar bağlamak, kara giymek, karanlık gecenin kara yüzlü müşterisi, kardaş değil kara taş, kazan kazana kara demiş (tavanın da gülmeden aklı gitmiş), kırk siyahi aklı bir incir çekirdeği doldurmaz, kömür gibi olmak, kömürcü ile dost olanın eline kara bulaşır, on parmağında on kara, sular kararmak, tencere dibin kara seninki benden kara, yağlı kara sürmek, yüreği kararmak, yüz karası, yüzü kara, yüzünü kara çıkarmak, zifiri karanlık.

Ak/Beyaz: Ak ak yudu mor mor serdi, akbabaya dönmek, ak buzağı sade sizde mi variki, ak dediğine kara demek, ak gözden kendini sakla, akım derken bokum demek, ak ile karayı seçmek, ak mı kara mı önüne düşünce görürsün, ak pak, ak sakal kara sakal, ak yüze kara göz, akı ak karası kara, akı karakarayı da ak göstermek, akı karadan seçmek, akın adı karanın tadı, akla karayı seçmek, ak sadelergiyinmek, ak sakaldan yok sakala gelmek, aktan kara kalktı mı?, ak topuk beyaz gerdan, ak süt emmiş,alnı açık yüzü ak (olmak), alnının akıyla, anamın ak sütü gibi helal olsun (ananın ak sütü gibi helal etmek), bet beniz kireç kesilmek, bet beniz kül gibi olmak, bembeyaz kesilmek, beyaz çekmek (eroin çekmek), beyaza çekmek, beyaza çıkmak, beyaz etmek, beyaza çıkarmak, beyaz bayrak çekmek, beyazlara bürünmek, beyaz ihtilal, beyaz kitap, beyazın adı esmerin tadı, beyaz sayfa açmak, (birinin) ak dediğine kara demek, ak yazılı, göğsünde ak kıllar bitsin, iki cihanda yüzü ak olmak, kadı kızından ak, kireç gibi olmak, paluze gibi, saç sakal ağarmak, saçı başı ağarmak, (saça, sakala) ak düşmek, saçın ak mı kara mı önüne düşünce görürsün, saçına ak düşmek, sütten ak sudan pak, yüz akı/aklığı, yüz aklığıyla/yüzünün akıyla çıkmak, yüzü ak olsun, yüzü ak.

Al/Kızıl/Kırmızı: Al bağlamak, al (kanlı) gömlek gizlenemez, al elmaya taş atan çok olur, al giyen alınır (al giymedim ki alınayım), al (veya kanlı) gömlek gizlenmez, al kanlara boyanmak, ala bulanmak, alaca bulaca, alaca dana, alaca karanlık, alayı karayı yığmak, alı al moru mor, alı al moru mor olmak, alı alına karışş gülü gülüne, al kiraz üstüne kar yağş, allı pullu, bir donu var kırmızı kâh anası giyer kâh kızı, dibi kırmızı mumla mı çağırdım? (dibi kırmızı bal mumuyla/mumla çağırmak), iki eli (kızıl) kanda olsa, kan kırmızı/kan kırmızısı, kıpkırmızı olmak, kırmızı dipli mumla davet etmek, kırmızı fener, kırmızı gömlek al giymedim ki alınayım, kırmızı halı sermek, kırmızı oy, kırmızı topuk, kızıl deli veya kırmızı divane, kızıl iblis, kızılca (kızıl) kıyamet koparmak/ kızıl kıyamet kopmak, loğusayı al basmak, senin kanın benden kırmızı mı?, tam takır kırmızı/kuru bakır, yüzünü kızartmak.

Fıstıkî: Her boyayı boyadı, bir fıstıkî yeşil (mi) kaldı?

Mavi: Mavi boncuk dağıtmak, mavi boncuk kimde?

Mor: Alt çenesi mor çuhayla kaplı.

Pembe: Dünyayı toz pembe görmek, toz pembe görmek.

Sarı: Kehribar gibi sarı, Leh yahudisi gibi sapsarı, sarı buğdayları verdik, sarı gelinleri vermedik, sarı çıyan, sarı çizmeli Mehmet Ağa, sarı damarı tutmak, sarı yağ ile yağlayıp kuyruk yağı ile dağlamak, sarı Yahudi.

Yeşil: Karşıdan baktım yeşil türbe yanına vardım estağfirullah tövbe, yeşil ışık yakmak, yeşilden yemek

Deyimlerde sarı, mavi, yeşil, pembe, fıstıkî ve mordur. Gri kullanılmamıştır. Diğerleri ve bazılarının anlamları:
kara yir/ kara yer, kara keçe, kara yüzli (düşmanlık, düşmanca hareket)
karnı kara, gara düş, kara yüz (yüzsüzlük, utanç ve ihanet)
yüz karası, kara ayıp, karası elinde(katıksız, temiz, tek, yalnız, bekâr)
kara su,kara başım
Türkçe Sözlük’teki renk adlandırmalarında batı dillerinden Fransızca ağırlığını hissettirmekte ve bunu İngilizce, İtalyanca ve Yunanca sözcükler izlemektedir. Oysa günümüzde tam tersi bir durum söz konusu olup özellikle mobilya ve dekorasyon ürünlerinde renk adlandırmalarında ağırlıklı olarak kataloglarda yer verilen İngilizce kelimeler henüz Türkçe Sözlük’e girmemekle birlikte gün geçtikçe yazı dilinde yaygınlaşmaktadır. Üstelik gün geçtikçe yarı yabancı yarı Türkçe renk adlandırmaları da artmaktadır: Ketenet Kahve, Esmeralda Brown, Festino Krem, Perfect Bordo…

Kaynak: Türkiye Türkçesinde Renk Adları ve Özellikleri (The Names And Specıalıtıes Of Colours In Turkey’s Turkısh), (Salim Küçük)






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınızı bekliyoruz.