Osmanlı Edebiyatı daha çok şiirleriyle ön planda olan bir edebiyattır. Osmanlı Şiiri deyince de akla Fuzuli, Nefi, Nabi, Necati Bey, Şeyh Galip, Baki gibi birçok şair akla gelir. Bu şairlerin şiirleri, daha çok divan olarak adlandırılan yazmalarda toplanmıştır. Ancak şairlerin dönemlerinde yaşayan ve onların şiirlerinden beğendiklerinden yazmalar oluşturulmuştur. Şiir seçkisi gibi düşünülebilecek bu tip yazmalara mecmua, mecmua-yı eş'ar, mecmuatü'l-eş'ar gibi isimlerle bilinir.
Mecuma, Arapça "mecmu'" kelimesinden türetilmiş ism-i meful bir kelimedir. Mecmu kelimesinin müennesi ise mecmuadır. Mecmayı toplayana mürettip, derleyici denir. İstinsah olması için o mecmuanın başka bir mecmuadan çoğaltılması gerekir.
Mecmualarda akla gelen ve gelmeyen birçok unsur olabilir: dua, tılsım, cülus, ölüm ve doğum tarihleri, aile efratlarıyla ilgili bilgiler, ilaç terkipleri, mektuplar, sicil kayıtları ramazan ayı ailemizin mesarifi, mecmua-i eşar ve fevaid gibi.
Mecmuaların kaydının yapıldığı yer son bölümüdür. Bu bölümde şöyle yazılar olabilir:
ferağ (rahatlığa kavuşma, bitirme)
ketebe (yazma kaydı, ketebehu)
istinsah (İstinsah kaydının sebebi çoğaltılmasıdır.)
Yazma üzerinde bazı şiirlerin kenarında şöyle ifadeler yer alabilir. Bu ifadeler mürettibin şiirlerle ilgili yaptığı işlemleri hatırlatmak için kullanılabilir:
nüvişte-şod (yazıldı)
yazıldı
görüldü
Mecmualar farklı şekillerde tasnif edilebilir:
Tertip Sistemine Göre Mecmualar
Nazım Türlerine Göre
Nazım Şekillerine Göre
Şairlerine Göre
Harf Sırasına Göre
Dillerine Göre
Mecmualarda müfred ve matlalar bulunabilir. İki beyit kafiyesiz olursa müfred, kafiyeli olursa matla olur:
kafiyesiz beyit : müfred
mukaffa beyit : matla
Müfred ve matla aynı zamanda birer nazım şeklidir. Ayrıca gazelin ve kasidenin ilk beyitlerine de matla denir.
Mecmua Osmanlı Edebiyatı içinde sadece şiirler için düzenlenmemiştir. Akla gelen ve gelmeyen her konuda mecmua oluşturulurken çoğu zaman da bir mecmuada birçok alana ait ürün bulunması mümkündür. Başlıca mecmua türlerine örnekler:
mecmua-i ilahiyat
mecmua-i fetava
mecmua-i kasaid
mecmua-i eşar (gazeliyat)
mecmua-i eşar (ilahiyat)
mecmua-i nuut (naatler)
mecmua-i eşar ve şarkiyat (şiirler ve şarkılar)
mecmua-i nezair, mecmuatü'n nezair
mecmua-i ebyat,
mecmua-i müfredat
mecmaua-i resail-mecmuatür resail
edebi olanlar:
mecmua-i hikayat,
mecmua-i letaif,
mecmua-i münşeat
Yine mecmuaya benzer ama ufak farklılıklar olan başka isimlerle de anılan ürünler de bulunmaktadır. Bunlara cönk, sefine, kırkambar, keşkul, beyaz, külliyat gibi isimler verilir. Tuluani de denen ve cönke karşılık gelen yazmalarda daha çok halk şairlerinin şiirleri bulunsa da cönklerde divan ve tekke şiiri örnekleri de bulunmaktadır. Yapılan bir araştırmaya göre cönklerde (Köksal) cönklerdeki şiirler tasnif edildiğinde yüzde 25 divan, yüzde 28 tekke şiiri bulunmaktadır. Cönklere sığır dili, dana dili, tuluani gibi isimler verildiğini belirtmek gerekir.
Mecmua; cönk, sefine, kırkamar, keşkul, beyaz, külliyat gibi isimlerin dışında şu isimlerle de karşımıza çıkabilir:
eşar defteri
defter-i eşar
eşar
defter
gazelliyat
ilahiyyat
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınızı bekliyoruz.