barekallah
Allah mübarek etsin. Hayırlı olsun. Mâşallah, aferin, bravo.
mâşâallah, mâşallah
Ne kadar güzel, ne iyi, Allah nazardan saklasın. Allah'ın dilediği olur kelimesinin kısaltılmışı. Beğenme, takdir, övgü, memnuniyet, sevinç ve övgü bazen de sitem için kullanılır.
radıyallahu anh, radıyallahu anhüm/ radıyallahu anke
Allah on/lar/dan razı olsun anlamında dua sözü. / Allah senden razı olsun.
inşâallah, inşallah
Eğer Allah isterse, Allah nasip ederse anlamında temenni, dilek sözü
sübhânallah, sübhanallah, subhanallah, süphanallah, suphanallah
Allah'ı her türlü eksik ve kusurdan uzak tutarım, tenzih ederim anlamında dua, zikir, tesbih sözü
eyvallah
Teslimiyet ve tasdik ifadesi için kullanılır ve "Allah razı olsun. Peki, tabii, öyle olsun. Allah'a ısmarladık." anlamlarında kullanılır. Haktandır, hakla kabul ettik anlamlarında memnuniyet ifade eder.
evvel allah, evvelallah, evelallah
önce Allah, Allah'ın izniyle; elbette, kesinlikle
maâzallah, maazallah
Allah korusun, Allah esirgesin, Allah göstermesi anlamında kullanılır.
vâ-hayfâ
yazık, ne yazık ki, eyvah
Hasbunallah, hasbunallahu ve ni'mel vekil ni'mel Mevla ve ni'me'n-nasîr
Anlamı şudur: “Allah Teala, bize yeter, O ne güzel vekildir. Ne güzel Mevla ve ne güzel yardımcıdır.” İçinden çıkılmaz dertler ve sıkıntıların çözümü için edilen dua.
neûzübillah, neuzübillah
Zor bir durumda kalınca Allah'a sığınırız anlamında kullanılır.
hasbelkader
kader gereğince, kişinin kendi müdahalesi, gayreti, çabası olmadan
celle celaluhu (c.c.), celle şanuhu
Allah anıldığında hürmet, tazim, saygı için kullanılır. "Şanı, celali yüce olsun, Allah'ın şanı, celali ne yücedir." anlamlarına gelir.
bi'lakis, bi'l-aks, bilakis
Tam tersine, aksine. Söylenenin zıddını söylemek için kullanılır.
bi'l-fi'l, bi'l-fiil, bilfiil
Fiilen, gerçekten, lafta değil, teorik olarak değil pratikte de olan
ya Allah, yallah
haydi; kalk, kalk git
allame, allame-i cihan, allame-i cihan, allameicihan
çok bilen, çok bilgili, çok derin bilgisi olan, vukufiyetli (İlgili deyimler: allame kesilme, allame-i cihan olmak)
aleyhi'r-rahmetü ve'l-gufrân
rahmet ve merhamet üzerine olsun
illâ, illa; illa ki
muhakkak, mutlaka, ille, ne olursa olsun, bilhassa, hele, özellikle, aksi takdirde, aksi halde; -den başka, sadece, ancak
illa'llah, illallah
ancak, sadece, Allah var; bıkkınlık, bezginlik, tahammülün son derecesine gelmek, usanmak anlamlarıyla kullanılır: O ne bela çocuktu; illallah ettik.
velakin, amma velakin
fakat, ama
ma'a-mâ-fih, mâmâfih
durum böyle iken, bununla beraber,
ma'a'l-mecburiye
mecburen
ma'a't-te'essüf
maalesef, yazık ki, esefle
ma'a'l-esef, maalesef
üzülerek, üzüntüyle, maattessüf
ma'a-aile
bütün aile, aileyle birlikte
ma'a-hâzâ
bununla birlikte, bununla beraber
leffen
dürülü ve iliştirilmiş olarak
lâ-yenkatı', layenkatı
durmadan, kesintisiz
lâ-ilaç, lailaç
çaresiz, ilaçsız
aç bî-ilaç, aç biilaç
perişan, gıdasız ve ilaçsız, aç açık
çar-na-çar, çarnaçar
çaresiz, ister istemez, eli mahkum
hah-na-hah
ister istemez
hususa, hususan
özellikle
ale'l-husus, alelhusus
özellikle
ba-husus, bahusus
özellikle
ale't-ta'cil
hemen, geciktirmeden, acil olarak
ale'd-devâm, aleddevam
daima, daimi surette, sürekli
ale't-tafsil, alettafsil
ayrıntılı olarak
ale's-sabah, alessabah
sabahleyin, sabah üzeri
ale's-seher, alesseher
seher vakti, sabahleyin
an-kadîmi'l-eyyam, an kadimileyyam
eskiden beri, geçmişten bugüne
an-karib, ankarib
yakından, çok zaman geçmeden, hemen
ber-tafsil, bertafsil
ayrıntılı olarak
ale'l-umum, alelumum
tümüyle, hep, bütün
an-be-an, anbean
gittikçe, an an, yavaş yavaş
hod-be-hod
kendi kendine
ca-be-ca
yer yer
mû-be-mû, mubemu
inceden inceye
evvel-be-evvel
her şeyden önce, evval, ilk önce
gün-be-günca-be-ca
yer yer
mû-be-mû, mubemu
inceden inceye
evvel-be-evvel
her şeyden önce, evval, ilk önce
günden güne, gün gün, devamlı
yemnen-fe-yevmen
günden güne, gittikçe
dem-be-dem, demâdem, dembedem
devamlı, dembadem, zaman zaman
demâdem, demadem
her vakit, daima, her an
güya, gûya
sanki
be-gayet, begayet
son derece, hayli
ber-minval-i muharrer
yazıldığı üzere, yazıldığı şekliyle
ber-mutad, bermutad
alışıldığı üzere, bilindiği haliyle
ber-vech-i tahmin
tahminen
bi-avnihi te'ala, bi avnihi teala;
Allah'ın yardımıyla
bi-inayeti'llahi te'ala, biinayetillah
Allah'ın yardımıyla
bi-tevfik-i teala, bi tevfik-i teala
Allah'ın yardımıyla
aynen
bi-hakkın, bihakkın
hakkıyla, tamamıyla
bi-gayr-i hakkın, bigayr-i hakkın
Haksızca, haklı olmadığı halde
bi'l-aks, bilakis
aksine, tersine, tam tersi
bi'l-beyan
beyanla, bildirerek
bi'l-etraf
taraflıca, ayrıntılı olarak, bütün yönleriyle
bina'en, binaen
-den dolayı, -den hareketle
bi't-tab', bittabii
doğal olarak, tabiatıyla, tabii olarak
bi't-tahkik, bittahkik; bi't-tetkik, bittetkik
araştırarak, araştırılarak
bi't-tahvil, bittahvil
döndürülerek, çevrilerek
bi't-tanzim, bittanzim
düzenlenerek
bi'z-zarure, bizzarure
zaruri olarak, mecburen
bi't-tecribe, bittecribe, bittecrübe
tecrübeyle, tecrübe yoluyla, tecrübeyle elde edilmiş
bi't-takdim, bittakdim
sunularak, arz edilerek
bi'-tamam, bittamam
tamamıyla, tamamen
bi-vech, bivech
sebepsiz
ez-cümle, ezcümle
bu cümleden olarak, örnek olarak, hassaten, özellikle
ez-can u dil
içten gelerek, candan ve gönülden
ez-ser-i nev
yeni baştan, yeniden
fi'l-asl, filasl
aslında, gerçekte, doğrusu
fi'l-hakika, filhakika
gerçekten
fi'l-vaki', filvaki
gerçekte, hakikaten
imdi, imdü
artık, şimdi, öyleyse
ke-en-lem-yekûn, keenlemyekün
hiç yokmuş gibi
ke'ş-şemsi fi-vasati'n-nehar
gün ortasındaki güneş gibi, gün gibi (açık)
keyfe ma-yeşa, keyfemayaşa
dilediği gibi
külliyen
tamamen, büsbütün
lâ-ale't-tayîn, lalettayyin
rastgele
binâ'en, binaen
dayanarak, -den dolayı (Senin verdiğin bilgiye binaen...)
bina'en aleyl, binaenaleyh
bundan dolayı, bunun üzerine
icâleten, mu'accelen; icaleten, muaccelen
hemen, acilen
ahiren
son olarak, en son olarak
müceddeden
yeniden, yeni olarak, ilk defa, yeni baştan, tekrar
tebdilen
değiştirerek, değiştirilerek
teberrüken
uğur ve bereket olarak
zeylen
ek olarak
mücerred
sadece, yalnızca
nihayetü'l-emr
işin sonunda, nihayet
pey-a-pey
birbiri ardınca
ruz-be-ruz
günden güne, gitgide
be-heme-hal, behemehal
her halde, mutlaka, ne olursa olsun, elbette
be-her-hâl, beherhal
her halde, mutlaka, behemehal
refte refte
gittikçe, gitgide, yavaş yavaş, azar azar
yegan yegan
teker teker, birere
yegane
biricik, eşssiz, müstesna, bir gibi
ba'dehu, badehu
ondan sonra, daha sonra, peşinden, devamında, sonra
ba'de'l-yevm
bundan sonra, artık
ba'demâ, badema
bundan sonra, artık, bundan böyle
ba'de'n-nazar, badennazar
bakıp gördükten sonra
ba'de's-sübut, badessübut
sabitleştikten sonra, belli olduktan sonra, kesinleştikten sonra
ba'de-ez-an
ondan sonra
ba'de-ez-în
bundan sonra
el-yevm
hâlâ, bugün
hâliyâ, haliya
halen, halihazırda, bugün, hâlâ
el'ân, elan
şu anda, halen, şimdi
anifen
demincek, az önce
bağteten
aniden
hemvâre
daima, her zaman, devamlı olarak
çend; çend ruz zarfında
birkaç; birkaç gün içinde
çend-ân, çendan
o kadar, o derece
der-'akab, derakab
ardından, akabinde, peşinden
müteakiben
takiben, peşi sıra, ardından, akabinde
inde'l-icab, indelicap; lede'l-icab, ledelicap; inde'l-iktiza, indeliktiza; lede'l-iktiza, ledeliktiza
gerektiğinde, icap ettiğinde
min ba'd, minba'd
bundan sonra
mukaddemce, mukaddema; sâbıkâ, sabık, sabıkan
önce, evvel; önceden, evvelce
ruz u şeb, rûz u şeb
gece gündüz, daima, sürekli, devamlı
sal-be-sal
yıldan yıla
vaktâ, vakta, vakta ki
ne vakit, o zaman, ne vakit ki
alâ kavlin
iddiaya göre
def'a-be-def'a
defalarca, defeatle, çok defa, çok kere
bi'd-defe'at, biddefaat
defalarca, birçok kere, çok defa
bi'l-külliye, bilkülliye, külliyen
büsbütün, tamamiyle, tümüyle
ahsent, ahsentü
güzel, aferin, harika, pek iyi, pek güzel, bravo
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınızı bekliyoruz.