Translate

Perşembe, Aralık 21, 2017

Manzum ve mensur kronolojik zaman


Biri nesir, biri manzum. Biri Osmanlı şairi, biri Perulu yazar. Ancak duygular, düşünceler aynı:


Mario Vargas Llosa 1936
Birçok düşünürün ve (konuya ilişkin sayısız metin kaleme alan Borges de dahil) yazarın aklını kurcalayan zaman meselesi birbirinden farklı çok sayıda teorinin ortaya çıkmasına önayak olmuştur; bana kalırsa bu teoriler arasında "kronolojik zaman" ve "psikolojik zaman" şeklinde basit ayrıma gidilebilir. Kronolojik zaman, varlığını bizim öznelliğimizden bağımsız olarak, nesnel bir biçimde sürdüren, gezegenlerin konumu ve yıldızların hareketleri araclığıyla ölçtüğümüz, doğumumuzdan ölümümüze kadar bizi aşındıran ve her varlığı ölümlü kılan yaşam eğrisini idare eden zamana denir. Psikolojik zaman ise yapıp yapmadıklarımızın bilincine varmamızı sağlar ve duygu dünyamızda belirgin bir iz bırakır. Keyif aldığımız, çoşup heyecanlandığımız büyüleyici, çarpıcı, etkileyici durumlarda çabucak geçiverir. Beklediğimiz ve ıstırap çektiğimiz durumlardaysa uzar ve sonsuza kadar sürüyormuş gibi görünür; saniyeler dakikalara, dakilalar saatlere dönüşür; içinde bulunduğumuz koşullar (yalnızlıklarımız, bekleyişlerimiz, etrafımızı saran felaketler, gerçekleşmesini istediğimiz veya istemediğimiz olaylar) yüzünden sıkışıp tıkanıyormuş, geçmek bilmiyormuş gibi göründüğünde bunu bariz biçimde hissederiz ve çözülüp akıvermesini arzularız. (Mario Vargas Llosa, Genç Bir Romancıya Mektuplar, Can Sanat Yayınları, 2. Baskı 2014, Çevirmen: Emrah İmre, s.62)


Alaaddin Sabit (doğumu 1650)
Şeb-i yeldâyı müneccimle muvakkit ne bilir
Mübtelâ-yı gama sor kim geceler kaç saat Sâbit

(En uzun geceyi; işi, onu hesaplamak olan müneccime, muvakkite sorma; onlar bilmez. Gecelerin kaç saat olduğunu gama tutulmuş olana sor.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınızı bekliyoruz.