Translate

Pazar, Ocak 28, 2018

Klasik Türk Şiirinden Dört Garib: Necati Bey, Ahmet Paşa, Şeyhi Şeyh Galib



Divan şairlerinin dördü "garib" redifli şiirde birleşmiş. Şeyh Galib'in redifi biraz farklı:

Ahmet Paşa
Anun için görünür ol kâmet-i ra'nâ garîb
Kim gül-endâm olsa olur serv-i hoş-bâlâ garîb

N'oldugun bilmek dilersen gönlümü hüsnüne sor
Kim garîbin hâline vâkıf degil illâ garîb

Bu sebebden dil karâr eyler kara zülfünde kim
Şâm eriştigi mahalde edinir me'vâ garîb

Hattın örter sebze-i terle enegin çâhını
Kim düşem zındânına ben bî-ser ü bî-pâ garîb

Hatt-ı miskîn olsa haddinde nigârın tan degil
Çün nigâristânda olmaz hatt-ı anber-sâ garîb

Zülfü yüzünde garîb olmaz mı yârın kim olur
Dâmen-i gülde tırâz-ı sünbül-i ra'nâ garîb

Sâkiyâ reng-i ruhunda görünür aks-i şarâb
Nitekim berg-i gül üzre lâle-i hamrâ garîb

Hubb-ı zındân eyleyip şevk-ı zenahdânınla cân
Çâha düşmüşdür yatar Yûsuf gibi cânâ garîb

Dün garîbindir deyu cân attı Ahmed zülfüne
Âh kim zencîr-i gamda kaldı ol şeydâ garîb

Şeyh Galib
Ankâ-yı sehâyım dil-i dânâda garîbim
Bir güm-şüdeyim ism ü müsemmâda garîbim

Cibrîl-i hayâlimle sürâğ-ı ceberûtum
Ammâ n’ideyim kurb-ı ev ednâda garîbim

Çeşmim gibi mestim bana bes kûşe-i ebrû
Ma’bedgeh ü mihrâb-ı mu’allâda garîbim

Perverde-i gehvâre-vatan tıfl-ı azîzim
Çâh-ı gam u âgûş-ı Zelîhâda garîbim

Müstecmi’ esrâr-ı vücûd-ı dü-cihânım
Ol nokta-i remzim ki pes-i pâda garîbim

Mecnûn ile Ferhâd olamazlar bana hem-pâ
Bir yekke-süvârım ki bu sahrâda garîbim

Erbâb-ı dile şem’-i şebistân iken Es’ad
Ağreb bu yine bezm-i ehibbâda garîbim



 Necati Bey
Âh kim düşdüm diyâr-ı gurbete tenhâ garîb
Bî-dil ü bî-cân olub şûrîde vü şeydâ garîb

Geh Mısır iklîmlerin seyr itdürür geh Rûm ilin
Geh ʿacem mülkin temâşâ kıldurur sevdâ garîb

Baġrı başlu gözi yaşlu yılduzı alçak olur
Her kişi düşman olur ger eylese gavgâ garîb

Dürlü nüktesin çekerem ben rakîbün dōstum
Mûrdan olur zebûn olursa ejderhâ garîb

Hasretünle bu Necâtî ölür ise diyesüz
A garîb ü vâ garîb ü hâ garîb eyvâ garîb

Şeyhi
Çok durur şehrinde ben kul düşmüşüm şaha garîb
Candan ayrı ten gibi nice olan tenhâ garîb

Ülfet cimez huriye dîdâr-ı yârından ırak
Vay iledir ger bulursa ecnnetü'I-me'vâ garîb

Şâh-ı sirîn-lebden ayn sem' gibi zar u zerd
Yakılırsa nâleyile ney-sıiat nola garîb

Dâr-ı gurbette gedâ-yı derbederdendir beter
Ger ola yâr u diyarından ırak Dara garîb

Şâh-ı gül-ruh fcrş-i devlette haberdâr ola mı
Yaslanıp döşendiğinden har ile hara garîb

Seyr ederken hüsnü şehrinde gönül yüz can ile
Düşd'enegi çâhına hoş dedi ke'l-a'mâ garîb

Zülfünü şâm-ı garîbûn gördü Şeyhî dolaşıp
Kaldı yıllar demedi bir gün ki kimsin yâ garîb





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınızı bekliyoruz.