Translate

Çarşamba, Ocak 17, 2018

Refik Halit Karay Sakın Aldanma İnanma Kanma İmrenmeye Yutkunmaya Dair 2 (Osmanlıca Okuma Metinleri)


mani o(l)uyor, nefsimiz ise zorluyor, böyle bir mücadele içinde
sokak sokak dolaşmak ve her yeni dükkanın manzarasıyla yeni bir
kavgaya zemin açmak hiç de hoş değil, sanki midem bir aç
gözlü mahalle çocuğu, elinden tutmuş gezdiriyorum,  o her camın
önünde bir defa irkilip "İsterim!" diye haykırıyor, ben
çekip götürmeğe uğraşıyorum, kendi kendimi: "Daha iyisini
alırım, tü, bu kaka!" gibi yalanlar yahud da "Hay arsız
oğlan, şimdi bacaklarından tutduğum gibi ayarırım, beni rezil
itdin!" kabilinden tehdid ve i'tablarla arzularından vaz gecirmeğe
çalışıyorum.
İçimde üç kişi saklı. Biri aç gözlü "ye!" diyor;
biri hesabî "ya kese?" ihtarıyla elimi tutuyor; biri de
ahlakıyyundan "Ne yiyeceksin, ne bakacaksın; yürü ve nefsini 
yen!" va'zında bulunuyor. Asıl bu üçüncüyü hiç çekemiyorum.
işte böyle ahlakları birbirine uymayan üç mektebli gibi derunumda
kavgadan üşenmeyen üç zıd fikri taşımakdan harab oldum.
Bereket bu yutkunmama karışan yok. Muharebe bize kuvvetli bir yutkunmanın
yarım yeme yerine dönebileceğini? öğretdi. Beslemiyorsa da, 
çocukların lastik meme başları gibi, avutuyor ya?
Bilmem siz de benim gibi eski aklınızı ithamla mı meşgulsünüz?
Her sabah kahvealtı olarak önüme şekeri devede kulak
filde göz öyle bir acaib matbuhla dört zeytun danesi 
çıkardıkları zaman nefsimi karşıma çekiyor, manen kulaklarından








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınızı bekliyoruz.