Şeyyad
Hamza
Asıl adı Hamza’dır. Şeyyad kıssahan, mutrib gibi anlamlara gelir. Rıfkı Melul Meriç, 1930'da Şeyyâd Hamza’nın kızına ait olduğu anlaşılan 749/1348 tarihli mezar taşını bulmuştur. Metin Akar, bir mersiyeden hareketle kızının bu tarihte vebadan öldüğünü kesinleştirmiştir. Şair başka çocuklarını da kaybetmiştir.
Seyyâd Hamza’nın 13. yüzyıl sonu veya 14. yüzyıl başında doğup 14. yüzyılın ikinci yarısında vefat ettiği ortaya çıkmaktadır.Kızının mezarı Akşehir’de olduğu için bu civarda yaşadığı düşünülmektedir.
Şair,
Mevlevîlik terminolojisini kullandığı ve Sultan Veled’ten bahsettiği için
Mevlevi olduğuna dair görüşler vardır.
Eserlerinden
hareketle Arapçaya, Farsçaya ve İslam kültürüne vakıf olduğu anlaşılır.
Genellikle dinî-tasavvufî konuları işlemiştir. Eserlerinde en çok ölüm konusunu işlemesi, çocuklarının ölümleri sebebiyle olabilir. Ayrıca şairin yaşadığı dönemde yaşanan savaşlar bu temaların işlenmesinde etkili olmuş olabilir. Eserlerinde özellikle yöneticilere derin bir öfke ve kızgınlık bulunur. Dünyanın geçiciliği, nimetlerinin elden çabuk çıkıp gittiği konularını şiire konu edinen Şeyyad Hamza, insanlara Allah'ın dinine sarılmalarını öğütler. Eserlerinde aruz kusurları olmakla birlikte kolay, külfetsiz bir söyleyişi tercih etmiştir.
Şeyyâd Hamza’nın eserleri şunlardır:
Yûsuf u Züleyhâ:
Anadolu sahasının ilk mesnevilerindendir. Eser, aruzun fâ’ilâtün fâ’ilâtün fâ’ilün kalıbıyla yazılmıştır. 1529 beyitlik mesnevi Hazreti Yusuf ve Züleyha arasındaki macerayı anlatır. Yusuf ü Züleyha, Sula Fakih aynı adı taşıyan eserinin özetidir.
Dâsitân-ı Sultân Mahmûd:
Tasavvufu anlatır. Gazneli Mahmud ve bir derviş arasındaki konuşmalardan hareketle madde ve mana kıyaslanır. Eserde, nefsine hakim olanın sultan üstün olacağını göstermiştir.
Ahvâl-i Kıyâmet:
Kıyametin hallerin ve ölülerin dirilişini konu edinen eserdir. Hazreti Muhammed'in ümmetine şefaatçi olması, Cennet ve Cehennem'e gidecek kavimler 289 beyit boyunca aruzun fâ’ilâtün fâ’ilâtün fâ’ilün vezniyle bu mesneviye konu edinir.
Vefât-ı Hazret-i Muhammed Aleyhi’s-selâm:
Peygamberimiz Hazreti Muhammed'in vefatının konu edildiği bir mesnevidir. Yine aruzun fâ’ilâtün fâ’ilâtün fâ’ilün vezniyle kaleme alınan bir eserdir.