Translate

Çarşamba, Şubat 07, 2018

Makber hangi nazım şekliyle yazılmıştır?


Türk şiiri, Tanzimat Dönemi Türk Edebiyatı'yla içerik ve şekil olarak değişmiştir. Bunun en belirgin görüldüğü şiirlerden biri Üstad-ı Azam Abdülhak Hamid Tarhan'ın karısı Fatma Hanım için yazdığı Makber şiiridir. Makber şiirinin şekliyle ilgili iki değerlendirme:

Görsel sonucu
Şekil olarak Makber’i incelemek, onun geçmiş kültürümüzden ve şiir geleneğimizden izler taşıdığını göstermekle birlikte; yenilikçi bir zevkin ürünü olduğunu da işaret edecektir. Eserin tamamı, iki yüz doksan beş bent ve iki bin üç yüz altmış mısradan oluş- maktadır. Antoloji ve seçkilerde genellikle ilk yirmi bendine yer verilen Makber, okyucular tarafından yeterince iyi tanınan bir şiir değildir. Her bendi sekiz mısradan oluşur ve bu bendlerin kafiyelenişi, şekil bakımından Avrupaî olmakla birlikte; tüm şiir beyitler hâlinde düşünüldüğünde –ki şiir beyit esasına göre yazılmıştırklasik divan şiirindeki kafiyeleniş şemasına benzer özellikler ile karşılaşılır. Divan edebiyatında kullanılan çok mısralı şekillere bakıldığında Makber, en fazla terkibbend şekline benzetilebilir; ne var ki kafiyelenişi ve mısralarının kısalığı ile terkibbend’lerden ayrılır. Batı edebiyatından alınan nazım şekilleri düşünüldüğünde, Makber’in balad’lara benzer bir yapı gösterdiğini söylemek yanlış olmaz; ne var ki şiirin toplam uzunluğunun iki yüz doksan beş bent olması ve diğer kafiyeleniş özellikleri ona yalnızca balad tesiriyle yazılmış bir şiir demeye engel olur. Bu durumda Makber’in nazım şekli hakkında yapabileceğimiz en açık tanım, onun kafiyeleniş ve düzen bakımından Avrupaî şekillerden etkilenen; fakat klasik divan şiiri terbiyesinin etkisiyle de beyit esasına dayalı olarak bir araya getirilmiş ve içinde kendisine has bir ahenk örgüsü bulunan orjinal bir biçim olduğudur. (Apaydın, D. (2013). Şiirin Değişen Zihniyetinde Bir Kilometre Taşı: Makber. 21. Yüzyılda Eğitim ve Toplum , 179-188, s.182.)“Makber şekil itibariyle de bir yenilik getirir. Beyit esasına göre yazılmış olan bu şiirde her dört beyit, kafiye düzeni bakımından bir bütünlük gösterir. 1.,2.,3. beyitler kendi aralarında, 4.beyitlerin son mısraları 1.beyitle kafiyelidir. Bu kafiye düzeni, şiirin yapı ve dokusuna da tesir eder, kafiyelerden doğan çağrışımlara yol açar.” (Enginün, İnci; “Makber, Ölü, Hacle, Bâlâdan Bir Ses, Vâlidem Hakkında”, Abdülhâk Hamit Tarhan Bütün Şiirleri 2, Dergâh, İstanbul, Şubat 1997, s.98.)  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınızı bekliyoruz.