Translate

Cumartesi, Şubat 03, 2018

İran coğrafyası, ekonomisi, nüfusu, etnik yapısıyla nasıl bir ülkedir?



Türk edebiyatıyla tarih boyunca içli dışlı olan, Türk edebiyatına çok şey verip Türk edebiyatından çok şey alan köklü bir gelenek, tarih, edebiyat, medeniyet, kültüre sahip İran'ı ne kadar tanıyoruz? Bu yazıda İran hakkında kısa bilgiler verilecektir.



İran, Ortaasya düzlükleri ve Ortadoğu arasında yer alan bir ülkedir. Meşhed, Tahran, İsfahan ve Tebriz gibi büyük ve kadim şehirlere sahip İran, sedrsir-soğuk-yaylak ve germsir-sıcak-kışlak iki tür arazinin ortasındaki dağ eteklerinde yer alan köy ve kentlere sahip bir ülkedir. 1000-1500 rakımlı, kuzeyinde Deştikevir Çölü, güneydoğusundaki Deştilut Çukuru’yla başta Urmiye olmak üzere çöküntülerindeki tuzlu gölleri, Elburz, Kopet, Horasan, Zağros dağ silsilesinin Demavend, Alemkuh, Zerdkuh doruklarıyla kurak bir ülkedir. İran’ın kuzey ve batısı nemli, güneyi sıcaktır. Karasal iklime sahiptir. Hazar, Sefidrud gibi ırmaklara sahip, Avrupa-Sibirya, Arap-Akdeniz flora bölgesindeki kavşakta, kendine has ve zengin bitki florası ve hayvan faunasıyla dikkat çekmektedir. Ülkenin yüzde 11’i ormanlarla kaplıdır.





Güçlü bir nüfus artışana sahip ve hızla şehirleşen İran’da Farisi, Türk, Kürt, Ermeni, Beluci, Afgan milletleri yaşar ve geçim kaynakları tarım ürünleri, hayvancılık, petrol ve balık ürünleridir. Ülkenin yüzde 50’si Farisi asıllı ve Farsça konuşmaktadır. Nüfusun yüzde 20’si Türkçe konuşmaktadır. Ülke ayrıca tıpkı yörüklerde olduğu gibi yayla ve ova arasında gidip gelen Moğolistan’dan sonra dünyanın en büyük göçebelerine sahip ülke unvanıyla farklı bir konumdadır.




1908’de Mescidisüleyman’da bulunan petrol, Şarşeşm’deki bakır yatakları, çinko, barit, uranyum, demir, kömür gibi madenlerden elde edilen gelir, 1965’ten itibaren İran’ın elektrik, karayolu, demiryolu, iletişim alanında altyapısının gelişimine büyük katkı sundu. Sanayide çalışan nüfus oranının yüksekliğiyle (1986’da faal nüfusun dörtte biri) 1979’dan itibaren uygulanan yeni ekonomik yaklaşım, İran-Irak Savaşı ve Amerikan ambargosuyla yavaşladı ve yabancı sermayeyle İran sermayesi arasındaki ilişkiyi sınırlandırdı. İran’daki işletmelerin yarısı Tahran-Kerec bölgesinde, sağlam bir sanayi alt yapısına sahiptir. Çelik, otomotiv, elektirikli ev aletleri, makine, alüminyum, kimya sanayisi ürünlerinden en ağır tüketim malzemelerine hatta zenginleştirilmiş uranyum imal etmesiyle gündemi meşgul edebilecek kapasiteye sahip İran’ın komşu ülkeleriyle ulaşım anlamında bağlantıları çok güçlü değildir. (Bernard Hourcade-İslam Ansiklopedisi) 


Ayrıca İran büyük bir çöldür, mimarisi basittir, güvenli değildir, eğitim seviyesi düşüktür, yemek kültürü yoktur, gelenekleri sıkıcıdır, Batılı insanlar sevilmez, eğlenceli değildir, tarihi zengin değildir diye düşünenlere, (Do'nt go to İran-İran'a gitmeyin) başlıklı şu video faydalı olabilir:


https://www.youtube.com/watch?v=nbjVrm6XS_A










Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınızı bekliyoruz.