Yetmiş iki buçuk millet ve Osmanlı İmparatorluğu’nda yaşayan milletler
Türkçede kullanılan
yetmiş iki buçuk millet veya yetmiş iki millet ifadesi ne demektir, bu ifade
anlama gelmektedir? Türk Dil Kurumu “yetmiş iki millet” ifadesinin
açıklamasında “bütün insanlar” demektedir. Türkçede, Türk edebiyatında bu
ifadenin geçtiği yerlerin bir kısmını aşağıdadır. Hemen belirtmek gerekirse, metinlerde
ifadenin yetmiş iki, yetmiş iki buçuk, yetmiş’iki, yitmiş ikki, yetmiş üç,
yitmiş gibi şekilleri kullanılmıştır.
1855’de Türkiye adlı kitabında J. H. A.
Ubicini Osmanlı Devleti içindeki çeşitliliği ifade etmek için şöyle demektedir:
Türkiye’deki eski bir deyimle bu toplamda yetmişiki (yetmiş iki) buçuk millet vardır. (Yahudilerin
sayısının az olması ve hakir görülmeleri sebebiyle buçukla onlar kastedilmektedir.)
Gerçekten Avrupa’da bunca çeşitli ve gayr-ı mütecanis unsurlardan meydana gelme
bir devlet daha yoktur. Bu bir millet değil, milletler birleşimidir. 35
milyonda fatih ırk, ancak üçte biridir; kalanını Rumlar, Ermeniler, Yahudiler,
Romenler, Slavlar, Arnavutlar, Araplar vs. meydana getirmektedir ve bunların
her birinin kendine has fizyonomileri ve şahsiyetleri vardır. Eski dünyanın
bütün ırkları, bütün dinleri, bütün dilleri padişahın geniş ve barışçı
topraklarında yanyana ve bir arada yaşamaktadır. Şurada Habeşler ve Çingeneler,
çoğu genellikle putperest; orada Nestorius’un mezhebini tutan Keldaniler; ötede
güneşe tapan Şemsiyeler; inançları Zerdüşt dokriniyle karışık maniheizme
danayanan Yezidiler; ve İsmaililer; İslam protestanı, eski Partların torunları
olup (Hala onların dilini ve dövüş tarzlarını kullanmakta olan) Kürtler;
Selçuklu fatihlerin camiasından kalma Türkmen göçebeleri… Türkiye’ye gelen
seyyahları en fazla şaşırtan da işte bu çeşitlilik, bu sürekli fizyonomi, dil,
kıyafet, yaşayış, din farklılığıdır. (sayfa 15)
Görüldüğü gibi burada,
yetmiş iki buçuk ifadesine yüklenen olumsuz anlatılmıştır. İfade dört farklı metinde
“bütün insanlar” anlamıyla kullanmıştır:
Ab-ı ruyun dökülür
yerlere adın çekilir
Hem-nişini ki anın yetmiş iki millet olur
(Peşteli Hisali
Divanı-17. Yüzyıla ait eser, 2008, Özlem Ercan)
Yetmiş iki
milletin
razıkısın
Kamu alem halkının
hallakısın
Kıssa-i Yusuf/Yusuf u
Züleyha, Erzurumlu Mustafa Darir, 14. Yüzyıla ait eser, 1994, Leyla Karahan,
TDK)
Hankahı aşk ile inlettiler
Naya yitmiş iki dil söylettiler
(Mahzenü'l-Esrâr
(Dâfi'ü'l-Hüzn), 17. Yüzyıl, İsmail Hakkı Aksoyak)
Yitmiş ikki nev bile taksim taparıda hod hiç söz yoktur ki yitmiş ikki fırka kelamıga
delalet kılgay amma olça tafsillidür oldur kim rub’ı meskunnıng
(Muhâkemetü'l-Lugateyn,
15. Yüzyıl, Hazırlayan:Özönder, F. Sema Barutçu (1996). Ali Şir Nevâyî -
Muhâkemetü'l-Lugateyn - İki Dilin Muhakemesi. Türk Dil Kurumu. Ankara.
Karacaoğlan ve Yunus Emre
gibi şairler de ifadeyi “bütün insanlar” anlamlarıyla kullanmıştır. Ancak ifade
bazen yetmiş iki, bazen yetmiş üç olmuştur:
Yeryüzünün damarları
durulur
Yeryüzünün damarları
durulur,
Gökyüzünün yıldızları
derilir
Semanın arşına direk
vurulur,
Dur bakalım canım, gökler
kalır mı?
Ay ile günün doğduğun
bilirler,
Bir karanlık yerde sual
verirler,
O ağızsız, dilsiz yatan
ölüler,
Dur bakalım canım, gökler
kalır mı?
Güneş akşamdan doğar,
dolanır,
Tövbe kapıları o an
kapanır.
Hallac Mansur payın alır,
salınır,
Dur bakalım canım, gökler
kalır mı?
Karac’oğlan, her sayfayı
biliyor,
Sualciler yedi yerde
soruyor.
Yetmiş’ki
millet
bir araya geliyor,
Dur bakalım canım, gökler
kalır mı?
(Kaynak:-Karacaoğlan- Eren
Sarı)
Bir kez gönül yıktın ise
Bu kıldığın namaz değil
Yetmiş iki
millet dahi
Elin yüzün yumaz değil
Bir gönülü yaptın ise
Er eteğin tuttun ise
Bir kez hayır ettin ise
Binde bir ise az değil
Yol odur ki doğru vara
Göz odur ki hak'kı göre
Er odur alçakta dura
Yüceden bakan göz değil
Erden sana nazar ola
İçin dışın pür nur ola
Beli kurtulmuştan ola
Şol kişi kim gammaz değil
Yunus bu sözleri çatar
Sanki balı yağa katar
Halka matahların satar
Yükü gevherdir tuz değil
Yunus Emre (Kaynak: http://www.yunusemre.gov.tr/index.php/tr/eserleri/siirleri/bir-kez-goenuel-y-kt-n-ise)
Ülke ve ulus birliğine,
bütünlüğüne derinden bağlı, kültür ve düşünceye büyük bır ·değer ve önem veren,
yetmiş üç milleti kardeş bilen,
kimseye hor bakmayan, sevgiyle, enginlikle yaklaşan bu insanların gayrı resmi
tarihleri şiirlerinde saklıdır. (sayfa 7)
"Eline,
diline, beline (aşına, işine, eşine) sahip
ol."
Bunlar oldu mu, yeryüzünde yapılamayacak bir şey kalmaz. Bunlar oldu mu, kavga olmaz, kırgınlık olmaz, yetmişiki millet kardeş olur. Barış güvercini takla urur. (sayfa 44)
Bunlar oldu mu, yeryüzünde yapılamayacak bir şey kalmaz. Bunlar oldu mu, kavga olmaz, kırgınlık olmaz, yetmişiki millet kardeş olur. Barış güvercini takla urur. (sayfa 44)
- Yetmişiki milletin hepsine aynı nazarla bak. (sayfa 58)
Alevi - Bektaşiler hoşgörüyü, insana, Tanrı'ya
duyulan sevgi türünü, bunun biçimini özünü, yaşama bakış tarzlarını dünya görüşlerindeki
yumuşaklığı, çok yönlü, derinlemesine sade ve duru bakışı, Tanrı ile yeri
gelince senli benli içten konuşmayı, yobazlığa, yozluğa, tutuculuğa karşı
çıkmayı, yetmiş iki millete aynı gözle bakmayı, ayrım gözetmemeyi, herkesi sevmeyi, barışcı, dost
olmayı hep ondan almışlar, bu evrensel değerlere hep birlikte sarılmış, birlikte
üretmişlerdir. Tarikat yapıları Yunus'un şiirlerindeki kavramlarla doludur. Sertliğe,
şekilciliğe, çağ ve akıl dışılığa ikisi de karşıdır. (sayfa 92)
Hak nuru aşıklara her dem nüzul değil mi
Kime kim nüzul değmez Hak'tan ma'zul değil mi
El -kalbu minel kalbi revzenin sorun nedir
Her gönülden gönüle rast doğru yol değil mi
Karga ile bülbülü bir kafese koysalar
Bir biri sohbetinden daim melut değil mi
Öyle kim karga diler bülbülden aynlmağa
Bülbülün maksudu billahi şol değil mi
Cahil ile arifin meseli şuna benzer
Cahil katında iman ma'lum mechul değil mi
Yetmiş iki milletin sözünü arif bilir
Miskin Yunus sözleri cümle usul değil mi
Kime kim nüzul değmez Hak'tan ma'zul değil mi
El -kalbu minel kalbi revzenin sorun nedir
Her gönülden gönüle rast doğru yol değil mi
Karga ile bülbülü bir kafese koysalar
Bir biri sohbetinden daim melut değil mi
Öyle kim karga diler bülbülden aynlmağa
Bülbülün maksudu billahi şol değil mi
Cahil ile arifin meseli şuna benzer
Cahil katında iman ma'lum mechul değil mi
Yetmiş iki milletin sözünü arif bilir
Miskin Yunus sözleri cümle usul değil mi
(sayfa 127)
Senin ben demekliğin ma'nide usul değil
Bir kapı kullarına şaşı bakmak yol değil
Sen sana yarar isen bu sözden duyar isen
Nereye bakar isen demegil sen ol değil
Yetmiş iki milletin hem ma'şuku oldurur
Aşıkı ma'şukundan ayırmaklık fal değil
Küfrünü atar iken imanın vurma sakın
Hırs bizimle düşmandır bilişlidir il değil
İşbu sözden bir haber muhtasardır muhtasar
Et bir eri ihtiyar kahıtlıktan bol değil
Beşe bu kuş dilidir bunu Süleyman bilir
Sana derim ey hoca bu dil tehi dil değil
Sağa sola bakmadan hoş söyler Taptuk Yunus
Ol gerçeğe aşıklar külli sağdır sol değil
Bir kapı kullarına şaşı bakmak yol değil
Sen sana yarar isen bu sözden duyar isen
Nereye bakar isen demegil sen ol değil
Yetmiş iki milletin hem ma'şuku oldurur
Aşıkı ma'şukundan ayırmaklık fal değil
Küfrünü atar iken imanın vurma sakın
Hırs bizimle düşmandır bilişlidir il değil
İşbu sözden bir haber muhtasardır muhtasar
Et bir eri ihtiyar kahıtlıktan bol değil
Beşe bu kuş dilidir bunu Süleyman bilir
Sana derim ey hoca bu dil tehi dil değil
Sağa sola bakmadan hoş söyler Taptuk Yunus
Ol gerçeğe aşıklar külli sağdır sol değil
(sayfa
157)
Biz kime aşık
isek alemler ona aşık
Kime değil diyelim bir kapıdır bir tarıyk
Biz neyi sever isek ma'şuka onu sever
Dostumuzun dostuna yad endişe ne layık
Sen gerçek aşık isen dostun dostuna dost ol
Bu halde kalır isen dosta değil yaraşık
Kime az bakar isen aslı yüce yerdedir
Bun yerinde durana sığını geçer farıyk
Yetmiş iki millete kurban ol aşık isen
Ta aşıklar safında tamam olasın sadık
Sen Hakk'a aşık isen Hak sana kapı açar
Ko seni beğenmeği varlık evini bir yık
Has u anı muti' ası dost kuludur cümlesi
Kime aydıbilesin gel evinden daşra çık
Yunus 'un bu danışı genc-i nihan sözüdür
Dosta aşık olanlar iki cihanda farığ
Kime değil diyelim bir kapıdır bir tarıyk
Biz neyi sever isek ma'şuka onu sever
Dostumuzun dostuna yad endişe ne layık
Sen gerçek aşık isen dostun dostuna dost ol
Bu halde kalır isen dosta değil yaraşık
Kime az bakar isen aslı yüce yerdedir
Bun yerinde durana sığını geçer farıyk
Yetmiş iki millete kurban ol aşık isen
Ta aşıklar safında tamam olasın sadık
Sen Hakk'a aşık isen Hak sana kapı açar
Ko seni beğenmeği varlık evini bir yık
Has u anı muti' ası dost kuludur cümlesi
Kime aydıbilesin gel evinden daşra çık
Yunus 'un bu danışı genc-i nihan sözüdür
Dosta aşık olanlar iki cihanda farığ
(Alevi-Bektaşi
Şiirleri Antolojisi 13, 14, 15. yüzyıllar-İsmail Özmen-Kültür Bakanlığı
Yayınları)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınızı bekliyoruz.