Translate

Salı, Eylül 25, 2018

Arapça, Farsça kalıplaşmış ifadeler (Osmanlı Türkçesinde Sık Kullanılan Arapça-Farsça Kalıplaşmış İfadeler)






barekallah
Allah mübarek etsin. Hayırlı olsun. Mâşallah, aferin, bravo.

mâşâallah, mâşallah
Ne kadar güzel, ne iyi, Allah nazardan saklasın. Allah'ın dilediği olur kelimesinin kısaltılmışı. Beğenme, takdir, övgü, memnuniyet, sevinç ve övgü bazen de sitem için kullanılır.

radıyallahu anh, radıyallahu anhüm/ radıyallahu anke
Allah on/lar/dan razı olsun anlamında dua sözü. / Allah senden razı olsun.

inşâallah, inşallah
Eğer Allah isterse, Allah nasip ederse anlamında temenni, dilek sözü

sübhânallah, sübhanallah, subhanallah, süphanallah, suphanallah
Allah'ı her türlü eksik ve kusurdan uzak tutarım, tenzih ederim anlamında dua, zikir, tesbih sözü

eyvallah
Teslimiyet ve tasdik ifadesi için kullanılır ve "Allah razı olsun. Peki, tabii, öyle olsun. Allah'a ısmarladık." anlamlarında kullanılır. Haktandır, hakla kabul ettik anlamlarında memnuniyet ifade eder.



evvel allah, evvelallah, evelallah
önce Allah, Allah'ın izniyle; elbette, kesinlikle

maâzallah, maazallah
Allah korusun, Allah esirgesin, Allah göstermesi anlamında kullanılır.

vâ-hayfâ
yazık, ne yazık ki, eyvah

Hasbunallah, hasbunallahu ve ni'mel vekil ni'mel Mevla ve ni'me'n-nasîr
Anlamı şudur:  “Allah Teala, bize yeter, O ne güzel vekildir. Ne güzel Mevla ve ne güzel yardımcıdır.” İçinden çıkılmaz dertler ve sıkıntıların çözümü için edilen dua.

neûzübillah, neuzübillah
Zor bir durumda kalınca Allah'a sığınırız anlamında kullanılır.
hasbelkader
kader gereğince, kişinin kendi müdahalesi, gayreti, çabası olmadan

celle celaluhu (c.c.), celle şanuhu 
Allah anıldığında hürmet, tazim, saygı için kullanılır. "Şanı, celali yüce olsun, Allah'ın şanı, celali ne yücedir." anlamlarına gelir.

bi'lakis, bi'l-aks, bilakis
Tam tersine, aksine. Söylenenin zıddını söylemek için kullanılır.

bi'l-fi'l, bi'l-fiil, bilfiil
Fiilen, gerçekten, lafta değil, teorik olarak değil pratikte de olan




ya Allah, yallah
haydi; kalk, kalk git

allame, allame-i cihan, allame-i cihan, allameicihan
çok bilen, çok bilgili, çok derin bilgisi olan, vukufiyetli (İlgili deyimler: allame kesilme, allame-i cihan olmak)

aleyhi'r-rahmetü ve'l-gufrân
rahmet ve merhamet üzerine olsun

illâ, illa; illa ki
muhakkak, mutlaka, ille, ne olursa olsun, bilhassa, hele, özellikle, aksi takdirde, aksi halde; -den başka, sadece, ancak


illa'llah, illallah
ancak, sadece, Allah var; bıkkınlık, bezginlik, tahammülün son derecesine gelmek, usanmak anlamlarıyla kullanılır: O ne bela çocuktu; illallah ettik.

velakin, amma velakin
fakat, ama

ma'a-mâ-fih, mâmâfih
durum böyle iken, bununla beraber,

ma'a'l-mecburiye
mecburen

ma'a't-te'essüf
maalesef, yazık ki, esefle

ma'a'l-esef, maalesef
üzülerek, üzüntüyle, maattessüf


ma'a-aile
bütün aile, aileyle birlikte

ma'a-hâzâ
bununla birlikte, bununla beraber

leffen
dürülü ve iliştirilmiş olarak

lâ-yenkatı', layenkatı
durmadan, kesintisiz

lâ-ilaç, lailaç
çaresiz, ilaçsız

aç bî-ilaç, aç biilaç
perişan, gıdasız ve ilaçsız, aç açık

çar-na-çar, çarnaçar
çaresiz, ister istemez, eli mahkum



hah-na-hah
ister istemez

hususa, hususan
özellikle

ale'l-husus, alelhusus
özellikle

ba-husus, bahusus
özellikle

ale't-ta'cil
hemen, geciktirmeden, acil olarak

ale'd-devâm, aleddevam
daima, daimi surette, sürekli

ale't-tafsil, alettafsil
ayrıntılı olarak

ale's-sabah, alessabah
sabahleyin, sabah üzeri

ale's-seher, alesseher
seher vakti, sabahleyin

an-kadîmi'l-eyyam, an kadimileyyam
eskiden beri, geçmişten bugüne

an-karib, ankarib
yakından, çok zaman geçmeden, hemen

ber-tafsil, bertafsil
ayrıntılı olarak

ale'l-umum, alelumum
tümüyle, hep, bütün

an-be-an, anbean
gittikçe, an an, yavaş yavaş

hod-be-hod
kendi kendine

ca-be-ca
yer yer

mû-be-mû, mubemu
inceden inceye

evvel-be-evvel
her şeyden önce, evval, ilk önce

gün-be-gün
günden güne, gün gün, devamlı

yemnen-fe-yevmen
günden güne, gittikçe

dem-be-dem, demâdem, dembedem
devamlı, dembadem, zaman zaman

demâdem, demadem
her vakit, daima, her an



güya, gûya
sanki

be-gayet, begayet
son derece, hayli

ber-minval-i muharrer
yazıldığı üzere, yazıldığı şekliyle

ber-mutad, bermutad
alışıldığı üzere, bilindiği haliyle

ber-vech-i tahmin
tahminen

bi-avnihi te'ala, bi avnihi teala;
Allah'ın yardımıyla

bi-inayeti'llahi te'ala, biinayetillah
Allah'ın yardımıyla

bi-tevfik-i teala, bi tevfik-i teala
Allah'ın yardımıyla

bi-aynihi, biaynihi
aynen

bi-hakkın, bihakkın
hakkıyla, tamamıyla

bi-gayr-i hakkın, bigayr-i hakkın
Haksızca, haklı olmadığı halde

bi'l-aks, bilakis
aksine, tersine, tam tersi

bi'l-beyan
beyanla, bildirerek

bi'l-etraf
taraflıca, ayrıntılı olarak, bütün yönleriyle

bina'en, binaen
-den dolayı, -den hareketle


bi't-tab', bittabii
doğal olarak, tabiatıyla, tabii olarak

bi't-tahkik, bittahkik; bi't-tetkik, bittetkik
araştırarak, araştırılarak

bi't-tahvil, bittahvil
döndürülerek, çevrilerek

bi't-tanzim, bittanzim
düzenlenerek

bi'z-zarure, bizzarure
zaruri olarak, mecburen

bi't-tecribe, bittecribe, bittecrübe
tecrübeyle, tecrübe yoluyla, tecrübeyle elde edilmiş

bi't-takdim, bittakdim
sunularak, arz edilerek

bi'-tamam, bittamam
tamamıyla, tamamen

bi-vech, bivech
sebepsiz

ez-cümle, ezcümle
bu cümleden olarak, örnek olarak, hassaten, özellikle

ez-can u dil
içten gelerek, candan ve gönülden

ez-ser-i nev
yeni baştan, yeniden

fi'l-asl, filasl
aslında, gerçekte, doğrusu

fi'l-hakika, filhakika
gerçekten

fi'l-vaki', filvaki
gerçekte, hakikaten


imdi, imdü
artık, şimdi, öyleyse

ke-en-lem-yekûn, keenlemyekün
hiç yokmuş gibi

ke'ş-şemsi fi-vasati'n-nehar
gün ortasındaki güneş gibi, gün gibi (açık)

keyfe ma-yeşa, keyfemayaşa
dilediği gibi

külliyen
tamamen, büsbütün

lâ-ale't-tayîn, lalettayyin
rastgele

binâ'en, binaen
dayanarak, -den dolayı (Senin verdiğin bilgiye binaen...)

bina'en aleyl, binaenaleyh
bundan dolayı, bunun üzerine

icâleten, mu'accelen; icaleten, muaccelen
hemen, acilen

ahiren
son olarak, en son olarak

müceddeden
yeniden, yeni olarak, ilk defa, yeni baştan, tekrar

tebdilen
değiştirerek, değiştirilerek

teberrüken
uğur ve bereket olarak

zeylen
ek olarak

mücerred
sadece, yalnızca

nihayetü'l-emr
işin sonunda, nihayet

pey-a-pey
birbiri ardınca

ruz-be-ruz
günden güne, gitgide

be-heme-hal, behemehal
her halde, mutlaka, ne olursa olsun, elbette

be-her-hâl, beherhal
her halde, mutlaka, behemehal


refte refte
gittikçe, gitgide, yavaş yavaş, azar azar

yegan yegan
teker teker, birere

yegane
biricik, eşssiz, müstesna, bir gibi

ba'dehu, badehu
ondan sonra, daha sonra, peşinden, devamında, sonra

ba'de'l-yevm
bundan sonra, artık

ba'demâ, badema
bundan sonra, artık, bundan böyle

ba'de'n-nazar, badennazar
bakıp gördükten sonra

ba'de's-sübut, badessübut
sabitleştikten sonra, belli olduktan sonra, kesinleştikten sonra

ba'de-ez-an
ondan sonra

ba'de-ez-în
bundan sonra

el-yevm
hâlâ, bugün

hâliyâ, haliya
halen, halihazırda, bugün, hâlâ

el'ân, elan
şu anda, halen, şimdi

anifen
demincek, az önce

bağteten
aniden

hemvâre
daima, her zaman, devamlı olarak

çend; çend ruz zarfında
birkaç; birkaç gün içinde

çend-ân, çendan
o kadar, o derece

der-'akab, derakab
ardından, akabinde, peşinden

müteakiben
takiben, peşi sıra, ardından, akabinde


inde'l-icab, indelicap; lede'l-icab, ledelicap; inde'l-iktiza, indeliktiza; lede'l-iktiza, ledeliktiza
gerektiğinde, icap ettiğinde

min ba'd, minba'd
bundan sonra

mukaddemce, mukaddema; sâbıkâ, sabık, sabıkan
önce, evvel; önceden, evvelce

ruz u şeb, rûz u şeb
gece gündüz, daima, sürekli, devamlı

sal-be-sal
yıldan yıla

vaktâ, vakta, vakta ki
ne vakit, o zaman, ne vakit ki


alâ kavlin
iddiaya göre

def'a-be-def'a
defalarca, defeatle, çok defa, çok kere

bi'd-defe'at, biddefaat
defalarca, birçok kere, çok defa

bi'l-külliye, bilkülliye, külliyen
büsbütün, tamamiyle, tümüyle

ahsent, ahsentü
güzel, aferin, harika, pek iyi, pek güzel, bravo


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınızı bekliyoruz.