Süruri kimdir?
Adanalıdır. Asıl adı Mustafa Sururi'dir. Babası Hafız Musa’dır. Baba tarafından Hz.
Peygamber soyundan geldiği rivayet edildiği için seyyit denmiştir. 20 yaşında
şiire başladı. Yetenekli olduğu için 1779’da Yahya Tevfik Efendi onu İstanbul’a
götürdü. Önce Hüzni mahlasını kullandı. Hezeliyat’ta Hevai mahlasını tercih
etti. TahirülMevlevi’ye göre İstanbul’a gelince Tevfik Efendi ona Süruri
mahlasını verdi.
Süruri ne demek?
Sürur; sevinç, neşe, mutluluk anlamlarına gelir. Sürurî
ifadesi ise sevince ait, neşeli, mutlu anlamlarına gelir. Kelimenin sonunda yer
alan î harfe kelimeye -lı,-li, -lu, -lü gibi anlamlar katar ve kelimenin neyle
ilgili olduğunu ifade eder.
İstanbul’da önce Şeyhülislam Esadefendizade Mehmed Şerif’in yanında müderrislik stajı için mülazım oldu. Mülazemeti uzun sürünce devrin sadrazam (Silahdar Karavezir Seyyid Mehmed Paşa olabilir) ve şeyhülislamına (Mehmet Şerif Efendi veya Seyit İbrahim Efendi) fakirlikten yakınan manzumeler gönderdi. 1781’de Anadolu Sadaret Kaleminden kadılığa geçti. Ayrıca 1782’de Sadrazam Yeğen Mehmet Paşa kendisine Babıali’de 12 kuruş ücretle duaguluk (dua okuyuculuğu) görevi verdi. 1788 sonrası bir zamanda Sünbülzade Vehbi’nin kethüdası olarak Zağra’ya gitmiş ancak onunla geçinememiştir. Hatimetü’ş-Şuara’da Fatin Efendi onun bir süre hapsedildiğini de yazar. Sünbülzade Vehbi İstanbul'da kendini şikayet edeceğini ima edince ona şöyle cevap yazmıştır:
NAZM
Habsden kurtulup İstanbul’a varırsan eger
Vehbiyâ atdıracaksın beni bahre hey’at
(Ey Vehbi! Hapisten kurtulup İstanbul'a varınca beni denize attıracakmışsın heyhat!)
Geşti-i arz u vakârın karaya urdu senin
Varsa aklın a cünüb var denize kendini at
(Senin ağırbaşlılık ve istek gemin karaya vurdu. A cenabet, aklın varsa kendini denize at.)
1800’de Mostar kadısı
olmuş sonra İstanbul’a dönmüştür. 1802’de 3. Selim’e sunduğu kaside ile Anadolu
Kazaskerliği görevini aldı. Süruri üç defa evlendi. 2 Şubat 1814’de öldü. İzzet
Molla onun ölümüne şu tarihi düşürdü:
Süruri-i müverrih kim uyurken bulmasa tarih
Gamından bir dahi varmazdı asla alem-i hâba
Teessüf eyleyip üstadına İzzet dedi tarih
Süruri’nin vefatı mucib-i hüzn oldu ahbaba
Süruri, tarih düşürmedeki maharetiyle meşhurdur. Her olaya
tarih düşürebilen kalemi güçlü bir şairdir. Şiir tekniğine hakimdir. Sanat
kaygısı taşımaz. Ancak duygu ve düşüncelerini kolayca şiire aktarabilir.
Edirneli Nazmı, Bursalı Haşimi, Cinani gibi tarih düşürmede usta şairleri
geçmiş, kendinden sonra gelenlere de üstünlük sağlamıştır. Tarih düşürmenin
bütün türleri yanında birçok farklı şekilde tarih düşürmüş olan Süruri, hiciv
ve hezle de meraklıdır.
Süruri Divanı
Divan:
1802’de Neşetengiz adıyla şiirlerini bir araya getiren
Süruri yaptığı ikinci düzenlemeyle kitaptan bazı şiirleri çıkarmış kitaba bazı
şiirler ekleyip şiirlerde değişiklik yapmıştır. 322 sayfalık bu Neşetengiz’in
içinde 1719 tarih kıtası yer almaktadır. Yine Süruri’nin Süruri Mecmuasında yer
alan başka tarih şiirleri de vardır. Divan’da 3. Selim için 32 kaside, 163
gazel, 17 kıta, matla ve tahmisler yer alır. Divan’ın üç nüshası bilinir.
Hezeliyat:
Hevai mahlasıyla yazılmıştır. 70 gazel, 110 tarih manzumesi,
260 kıta şaka, alay ve hicivlerden oluşan şiirler bulunur. Sünbülzade Vehbi ile
şakalaştığı şiirleri bu kitaptadır.
Süruri Mecmuası:
Kendisine ait 1102 şiir yanında 247 şairden 2473 tarih
mısrasını topladığı kitaptır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınızı bekliyoruz.