Anonim Halk Edebiyatı Nazım Şekli: Türkü
Türkî kelimesi,
Türklere özgü anlamına gelir. Arapça nispet i’sinin Türk kelimesine
getirilmesiyle oluştuğu kabul edilir. Türklere ait, Türklere has, Türklerce
söylenmiş anlamındaki bu yapı, Türklerin söylediği şiir anlamında türkü
şeklinde kullanılmaya başlanmıştır. Türküye; Azerbaycan Türkleri mahnı,
Başkurtlar halk yırı, Kazaklar türki, türik, halık eni, Kırgızlar eldik ır,
türkü, Kumuklar yır, Özbekler türki, halk koşiği, Tatarlar halık cırı,
Türkmenler halk aydımı, Uygurlar nahşa, koça nahşisi gibi isimler verir.
İlk defa, 15. yüzyılda Doğu Türkistan’da aruz vezniyle yazılıp özel ezgiyle söylenen ürünler için kullanılan türkü ifadesi, Anadolu’da 16. yüzyılda ilk örneğini halk şairi Öksüz Dede ile verdiği kabul edilir.
Halk duygu,
düşünce ve hayal dünyasının ürünü türkülerde değişmez bir ölçü ve şekilden
bahsetmek güçtür. Ancak kavuştak olarak da bilinen nakarat bulunur. Anonim halk
edebiyatı ürünü oldukları için türkülerin sahipleri belirsizdir. Ancak
derlendikleri yöre ve derleyen kişilerden bahsedilebilir. Türkülerin 2. ve 4. mısraları
ile ikinci dörtlükten itibaren her dörtlüğün son mısrası arasında bir benzerlik
bulunur. Ayrıca ezgileri, bestelenmeleri, sazla söylenmeleri, uzun-kısa hava
şeklinde okunmaları türküleri diğer türlerden ayırır. Ancak çok keskin
çizgilerle nazım şekillerini ayırmak güçtür. Çünkü birçok ara forma rastlamak
mümkündür.
Türküler
ezgilerine göre kırık havalar ve uzun havalar olarak ikiye ayrılır. Belli bir
usule göre okunan türkülere kırık hava, belli bir usule göre
okunamayan/okunamayan türkülere uzun hava denir.
Türküler
konularına göre çok çeşitlidir. Neredeyse her konuda türküye rastlamak
mümkündür. Aşk, kahramanlık, askerlik türkülerinden iş, oyun, çocuk türkülerine
birçok konuda türküye rastlanır.
Türküler
yapılarına göre de sınıflandırılır. Mani kıt'alarından kurulu türküler,
manilerin belli ezgilerle okunması esasına dayanır. Dörtlüklerle kurulan
türküler de bir başka türdür.
Türkülerin Başlıca
Özellikleri:
Türküler hece
ölçüsüyle yazılır. Yazanı belli değildir.
Türküler
genellikle dörder mısralık bentler halinde yazılır. Farklı bentlerle de
yazılabilirler ve koşma şeklinde türkülere de rastlanır.
Türkülerde
kafiyeş şeması aaab cccb dddb; aaabb cccbb dddbb veya aaabcc dddbcc eeebcc gibi
olabilir.
Türkülerde; hecenin
7, 8 ve 11’li ölçüleri kullanılır.
Türküler; aşk, hasret,
ölüm, kahramanlık, neşe, hicran anlatabilir.
Türkülerin
ayırı özelliği, tıpkı şarkılarda olduğu gibi ilk bendin ikinci ve dördüncü
mısrası ile her bendin dördüncü mısrasındaki kavuştak-nakaratlardır. Bu
tekrarlanan mısralar bazen bentten ayrı olaraka yer alabilir.
Bir türkünün
yapısı:
Asıl bölüm-bent-kıta Urfa'nın etrafı dumanlı dağlar a
Ciğerim
yanıyor, gözlerim ağlar, a
Senin
zalım derdin cihanı dağlar a
Bağlama-Kavuştak-Nakarat Gezme ceylan bu dağlarda seni avlarlar b
Anandan
babandan yardan ayrı koyarlar. b
Asıl bölüm-bent-kıta Urfa
dağlarında gezer bir ceylan, c
Yavrusunu kaybetmiş ağlıyor yaman c
Yavrumun derdine bulmadım derman c
Bağlama-Kavuştak-Nakarat Gezme ceylan bu dağlarda seni avlarlar a
Anandan
babandan yardan ayrı koyarlar. a
(Anonim)
Ayrı bir nakarat-kavuştak-bağlama
bölümü olmayan ancak son mısraları nakarat oluşturan bir başka türkü örneği:
Yeşil ördek gibi daldım göllere a
Sen düşürdün beni dilden dillere a
Başım alıp gidem gurbet illere a
Ne sen beni unut ne de
ben seni b
Sevdiğim semânın güneşi mâhı c
Seni seven âşık çekmez mi âhı c
Getir el basamıyım Kelâmu'llah'ı c
Ne sen beni unut ne de
ben seni b
Gel seninle bir ahdaman kuralım d
Bağlanalım bir karara varalım d
Verdiğimiz sözde hemen duralım d
Ne sen beni unut ne de
ben seni b
Kafiye şeması aa, BB, cc BB, dd BB
şeklinde asıl bölüm-bent-kıta kısmıyla nakarat-bağlama-kavuştak bölümü ayrılmış
bir başka türk örneği. Nakarat bölümleri böyük harfle gösterilmiştir:
İstanbul'dan Üsküdar'a yol gider
Hanımlara deste deste gül gider
Yandım
çavuş yandım senin elinden
Çok
sallama kasatura fırlar belinden
İstanbul'la Üsküdar'ın arası
Yaktı beni kaşlarının karası
Yandım
çavuş yandım senin elinden
Çok
sallama kasatura fırlar belinden
İstanbul'dan üç mum aldım yakmaya
Yakıp yakıp yâr yüzüne bakmaya
Yandım
çavuş yandım senin elinden
Çok
sallama kasatura fırlar belinden
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınızı bekliyoruz.