Translate

Cuma, Kasım 19, 2021

Mersiye Nazım Türü ve Mersiye Örneği

 Eski Türk şiirinde sagu, Halk şiirinde ağıt, Divan şiirinde mersiye olarak geçen nazım türleri ölümü anlatır. 


Şeyh Galip-Mersiye Örneği:


MERSİYE

 

Mersiye Berây-ı Esrâr Dede

 

Kan ağlasın bu dîde-i dür-bârım ağlasın

Ansın benim o yâr-ı vefâdârım ağlasın

Çeşm ü dehân u ârız u ruhsârım ağlasın

Başdan başa bu cism-i siyehkârım ağlasın

Ağyârım ağlasın bana hem yârım ağlasın

Gûş eyleyen hikâyet-i Esrârım ağlasın

 

Nâdîde bir güher telef etdim dirîğ u âh

Hak içre defn edip gerü gitdim dirîğ u âh

 

Zât-ı şerîfi âleme bir yâdigâr idi

Fakr u fenâ vü aşk-ı hüner ber-karâr idi

Her şeb misâl-i şem’ benimle yanar idi

Sâye gibi yanımda enîs-i nehâr idi

Hakka tamâm âşık idi yâr-ı gâr idi

Bir kaç zamân mu’ammer olaydı ne var idi

 

Allâh verdi aldı yine kurb-ı hazrete

Bize kaldık intizâile rûz-ı kıyâmete

 

Ahir nefesde sohbeti oldu mahabbet âh

Bir yara urdu bağrıma â derd-i fürkat âh

Gelmez mi hîç kalb-i fakîre bu sûret âh

Ey kâş etmeyeydim o âşıkla sohbet âh

Yakmazdı belki cânımı bu nâr-ı hasret âh

Telh etdi kâmımı o zehirnâk şerbet âh

 

Eyvâh elden o gül-i handânım aldı mevt

Esrârım aldı dil ü cânım aldı mevt

 

 

Olsun mübârek ol mehe kabr-i sa’âdeti

Mevlâ müyesser ede makâm-ı şefâ’atı

Bitmiş ne çâre dâne vü gelmişdi sâ’atı

Dehrin budur hemîşe muhibbâna âdeti

Tefrîk içündür etse de izhâr vuslatı

Zehri yudulmaz ağza alınmaz harâreti

 

Ben gördüğüm bu dâr-ı fenânın fenâsıdır

Bâkî Hudâ rızâsı bekâ Hakk bekâsıdır

 

Meydân-ı Mevlevîde nişân âşikâr edip

Pervâz ederdi şevk ile ankâ şikâr edip

Eylerdi nây u defle semâ’ âh u zâr edip

Bulmuşdu kân-ı matlabı hakda karâr edip

Almışdı müjde kûyuna yârın güzâr edip

Gitdi ne çâre Gâlibi hasretle bâr edip

 

Olsun visâl-i hazret-i pîrânla kâm-yâb

Kıldı karîn-i kabri Fasîh-i felek-cenâb


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınızı bekliyoruz.