6. Gün
| Yazma | Konuşma | Okuma | Dinleme |
Pazartesi | Cümle ve ilgili kavramlar deftere yazılacak ve fotoğrafı grubu atılacak. | 1. Her öğrenci cümlelerin ve ilgili kavramların ses kaydını gruba atacak. 2. Nazım Hikmet'in Memleketimden İnsan Manzaraları şiirinin ses kaydı atılacak. 3. "Adamın Biri, Yeşeren Otlar, Türk Mavisi" adlı kitapların sahibi şair Cahit Külebi'nin "Hikaye" şiirinin videosu atılacak. | Aşağıda verilen metin ve şiir okunacak (Tevfik Fikret'in ve Yahya Kemal'in hece ölçüsüyle; Mehmet Akif'in aruzla, Nazım Hikmet'in serbest ölçüyle yazılmış şiirleri okunacak). | Eşleşen öğrencilerden biri cümleyi okuyacak, diğeri gözleri kapalı kavramları ezbere söyleyecek. Her iki öğrenci de yapacak. |
Servetifünun’un
diğer şairi Cenap Şahabettin (sembolizm) bütün şiirlerini aruzla ve Ahmet
Haşim gibi şiirde musikiye çok önem vermiştir. |
Tamat,
Elhan-ı Şita |
Tevfik
Fikret çocuk şiir kitabı Şermin’i, Yahya Kemal Ok şirini ….yle yazmıştır. |
Hece/aruz? |
Bu film,
Bulgar Ali’nin küçük yaşta yetim kalınca Pehlivan dedesi Süleyman ile
Bulgaristan'dan Türkiye'ye gelen Balkan göçmenlerini anlatır. |
Uzun
Hikaye, Mustafa Kutlu |
Bu kün
toğdı ilig tédim söz başı Yörügin
ayayın ey edgü kişi |
Kün Toğdı,
mesnevi, alegori, hikâye |
Cenap
Şehabettin’in Hac Yolunda, Ahmed Fakih’in Kitabu Evsaf-ı Mesacidi’ş-Şerife ve
Nabi’nin Tuhfetü’l Haremeyn adlı kitaplarının aynı konuyu işler. |
hac yolculuğu
|
Medar-ı
Maişet Motoru, hikayeci Sait Faik Abasıyanık’ın; Ayaşlı ve Kiracıları hikayeci
Memduh Şevket Esendal’ın romanıdır. |
Durum hikayecileri |
Canlı
Maymun Lokantası, Güngör Dilmen’e aittir. |
Absürt
tiyatro |
Sevgili
Arsız Ölüm, Latife Tekin’in romanıdır. |
Büyülü
gerçekçi |
Mesut
İnsanlar Fotoğrafhanesi, şair Ziya Osman Saba’nın hikaye kitabıdır. |
Saf şiir, Yedi
Meşale |
835 Satır ,
Jokond ile Sİ-YA-U , 1 + 1 = 1, Benerci Kendini Niçin Öldürdü? , Memleketimden
İnsan Manzaraları gibi kitaplar Nazım Hikmet’in şiir kitaplarıdır. |
Toplumcu
gerçekçi, fütürizm |
Cevaplar:
Cezalar:
Abdullah dünkü ödevi tamamlayıp ayrıca aşağıdaki şiiri videolu gruba atacak.
16. yüzyılın önemli şairi Bağdatlı Ruhi'nin tek eseri Divan adlı eseridir. Ruhi'yi meşhur eden ise onun terkib-i bent nazım şekliyle yazdığı şiiridir. Tıpkı aynı yüzyıl şairi Baki'nin Kanuni mersiyesinde olduğu gibi terkibibent nazım şekliyle yazılan bu şiirin nazım türü hicivdir. Toplumsal bir yergi niteliği taşır. Bu terkibibende en meşhuru Tanzimat şairi Ziya Paşa'nın olmak üzere 300'den fazla nazire yazılmıştır. Çokça tanzir edilen bu terkibibendin dördüncü bendi:
....
4. Bend
Gör zâhidi kim sâhib-i irşâd olayın der
Dün mektebe vardı bugün üstâd olayın der
Meyhânede ister yıkılup olmaya vîrân
Bîçâre harâbâtta âbâd olayın der
Bir serv-kadün bende-i efgendesi olsun
Âlemde o kim gussadan âzâd olayın der
‘Ömrin geçirüp kûh-ı belâda dil-i şeydâ
Berhem-zen-i hengâme-i Ferhâd olayın der
Vasl istemeyüp hicr ile hoş geçdügi bu kim
Miskîn gam-ı cânâneye mu‘tâd olayın der
Elden komasun gül gibi câm-ı meyi bir dem
Her kim ki bu gamhânede dilşâd olayın der
Gezdi yürüdi bulmadı bir eğlenecek yer
Min-ba‘d yine ‘âzim-i Bağdâd olayın der
Bağdâd sadefdür güher-i dürr-i Necef ’dür
Yanında anun dürr ü güher seng-i hazefdür
....
Memleketimden İnsan Manzaraları'nadn Bir Bölüm-Nazım Hikmet
Haydarpaşa garında
1941 baharında
saat on beş.
Merdivenlerin üstünde güneş
yorgunluk ve telâş
Bir adam
merdivenlerde duruyor
bir şeyler düşünerek.
Zayıf.
Korkak.
Burnu sivri ve uzun
yanaklarının üstü çopur.
Merdivenlerdeki adam
-Galip Usta-
tuhaf şeyler düşünmekle
meşhurdur:
"Kâat helvası yesem her gün" diye düşündü
5 yaşında.
"Mektebe gitsem" diye düşündü
10 yaşında.
"Babamın bıçakçı dükkânından
Akşam ezanından önce çıksam" diye düşündü
11 yaşında.
"Sarı iskarpinlerim olsa
kızlar bana baksalar" diye düşündü
15 yaşında.
"Babam neden kapattı dükkânını?"
Ve fabrika benzemiyor babamın dükkânına"
diye düşündü
16 yaşında.
"Gündeliğim artar mı?" diye düşündü
20 yaşında.
"Babam ellisinde öldü,
ben de böyle tez mi öleceğim?"
diye düşündü
21 yaşındayken.
"İşsiz kalırsam" diye düşündü
22 yaşında.
"İşsiz kalırsam" diye düşündü
23 yaşında.
"İşsiz kalırsam" diye düşündü
24 yaşında.
Ve zaman zaman işsiz kalarak
"İşsiz kalırsam" diye düşündü
50 yaşına kadar.
51 yaşında "İhtiyarladım" dedi,
"babamdan bir yıl fazla yaşadım."
Şimdi 52 yaşındadır.
İşsizdir.
Şimdi merdivenlerde durup
kaptırmış kafasını
düşüncelerin en tuhafına:
"Kaç yaşında öleceğim?
Ölürken üzerimde yorganım olacak mı?"
diye düşünüyor.
Burnu sivri ve uzun.
Yanaklarının üstü çopur.
Denizde balık kokusuyla
Döşemelerde tahtakurularıyla gelir
Haydarpaşa garında bahar
Sepetler ve heybeler
merdivenlerden inip
merdivenlerden çıkıp
merdivenlerde duruyorlar.
....
Ok Şiiri –
Yahya Kemal Beyatlı
Yavuz
Sultan Selim Hân’ın önünde
Ok atan ihtiyar Bektaş Subaşı,
Bu yüksek tepeye dikti bu taşı
O Gaazî Hünkâr’ın mutlu gününde..
Vezir,
molla, ağa, bey, takım takım,
Güneşli bir nîsan günü ok attı.
Kimi yayı öptü, kimi fırlattı;
En er kemankeşe yetti üç atım.
En son
Bektaş Ağa çöktü diz üstü.
Titrek elleriyle gererken yayı,
Her yandan bir merak sardı alayı.
Ok uçtu, hedefin kalbine düştü.
Hünkâr
dedi ‘Koca! Pek yaman saldın,
Eğerçi bellisin benim katımda,
Bir sır olsa gerek bu ilk atımda.
Bu sihirli oku nereden aldın?
İhtiyar elini bağrına soktu,
Dedi ki: ‘İstanbul muhâsarası,
Başlarken aldığım gazâ yarası,
İçinden çektiğim bu altın oktu!..’
Ye's-Mehmet Akif Ersoy
Âtiyi karanlık görerek azmi bırakmak…
Alçak bir ölüm varsa, emînim, budur ancak.
Dünyâda inanmam, hani görsem de gözümle.
İmânı olan kimse gebermez bu ölümle:
Ey dipdiri meyyit, ‘İki el bir baş içindir.’
Davransana… Eller de senin, baş da senindir!
His yok, hareket yok, acı yok… Leş mi kesildin?
Hayret veriyorsun bana… Sen böyle değildin.
Kurtulmaya azmin neye bilmem ki süreksiz?
Kendin mi senin, yoksa ümîdin mi yüreksiz?
Âtiyi karanlık görüvermekle apıştın?
Esbâbı elinden atarak ye’se yapıştın!
Karşında ziyâ yoksa, sağından, ya solundan
Tek bir ışık olsun buluver… Kalma yolundan.
Âlemde ziyâ kalmasa, halk etmelisin, halk!
Ey elleri böğründe yatan, şaşkın adam, kalk!
Herkes gibi dünyâda henüz hakk-i hayâtın
Varken, hani herkes gibi azminde sebâtın?
Ye’s öyle bataktır ki; düşersen boğulursun.
Ümîde sarıl sımsıkı, seyret ne olursun!
Azmiyle, ümidiyle yaşar hep yaşayanlar;
Me’yûs olanın rûhunu, vicdânını bağlar
Lânetleme bir ukde-i hâtır ki: çözülmez…
En korkulu câni gibi ye’sin yüzü gülmez!
Mâdâm ki alçaklığı bir, ye’s ile sirkin;
Mâdâm ki ondan daha mel’un daha çirkin
Bir seyyie yoktur sana; ey unsur- îman,
Nevmid olarak rahmet-i mev’ûd-u Hudâ’dan,
Hüsrâna rıza verme… Çalış… Azmi bırakma;
Kendin yanacaksan bile, evlâdını yakma!
Evler tünek olmuş, ötüyor bir sürü baykuş…
Sesler de: ‘Vatan tehlikedeymiş… Batıyormuş! ‘
Lâkin, hani, milyonları örten şu yığından,
Tek kol da demiyor bir tarafından!
Sâhipsiz olan memleketin batması haktır;
Sen sâhip olursan bu vatan batmayacaktır.
Feryâdı bırak, kendine gel, çünkü zaman dar…
Uğraş ki: telâfi edecek bunca zarar var.
Feryâd ile kurtulması me’mûl ise haykır!
Yok, yok! Hele azmindeki zincirleri bir kır!
‘İş bitti… Sebâtın sonu yoktur! ‘ deme, yılma.
Ey millet-i merhûme, sakın ye’se kapılma.
(14 Mart 1913) Mehmet Akif Ersoy
Tevfik Fikret'in Hece Ölçüsüyle Yazılan Şiir Kitabı Şermin'den Şiir Örnekleri
1. Şiir Örneği
ŞERMİN’İN ELİFBASI-Tevfik Fikret
“Elifbanı oku cicim.”
“Elif, be, pe, te, se , cim, çim,
Ha, hı, dal, zel, sin… Yok zel, rı,
Ze, je, sin, şın, sad, dat, tı, zı
Ayın, gayın, fe, kaf, kef, lam,
Yok la; bir de gef var.
Bir de üç noktalı kef var.”
“Hangi harfler kalındırlar?”
“Ha, hı, sat, dat, tı, zı, ayın,
Gayın. Peki, bir de kaf var.
En kalını ayın, gayın”
“Hangileri bitişmiyor?”
“Kendinden sonrakine.”
Hoca yedi harf var, diyor.
Elif, dal, zel, rı, ze… Yine.
Ben yoruldum artık.”
“Peki yalnız söyle, hemze nedir?”
“Hemze… Hemze… Evet o bilir.
Küçün ayın başıdır ki,
E okunur, i okunur.
Bazen eliflere konur.
“Harf-i imlâ hangileridir?
“Bilmiyorum.”
“Yok bilirsin.”
“Elif, vav, he, ye değil mi?
Artık nine bana izin.”
“Peki yavrum haydi oyna.
Koca bir aferin sana.”
Başkanlık Sırası
1. | Tarık |
2. | Görkem |
3. | Elif |
4. | Sude |
5. | Ceren |
6. | Abdullah |
7. | Zehra |
8. | Efe |
Günlere Göre Eşleştirme Kurası
| Hüdayinabit | | |
Çarşamba | | | |
| Elif | vs | Tarık |
| Ceren | vs | Zehra |
| Görkem | vs | Sude |
| Efe | vs | Abdullah |
Perşembe | | | |
| Tarık | vs | Abdullah |
| Sude | vs | Efe |
| Zehra | vs | Görkem |
| Elif | vs | Ceren |
Cuma | | | |
| Ceren | vs | Tarık |
| Görkem | vs | Elif |
| Efe | vs | Zehra |
| Abdullah | vs | Sude |
Cumartesi | | | |
| Tarık | vs | Sude |
| Zehra | vs | Abdullah |
| Elif | vs | Efe |
| Ceren | vs | Görkem |
Pazar | | | |
| Görkem | vs | Tarık |
| Efe | vs | Ceren |
| Abdullah | vs | Elif |
| Sude | vs | Zehra |
Pazartesi | | | |
| Tarık | vs | Zehra |
| Elif | vs | Sude |
| Ceren | vs | Abdullah |
| Görkem | vs | Efe |
Salı | | | |
| Efe | vs | Tarık |
| Abdullah | vs | Görkem |
| Sude | vs | Ceren |
| Zehra | vs | Elif |
Üyelerin Rapor Cümleleri ve Görevleri
İnternet kapalı konumda bütün görevleri peş peşe Hüdayinabit'e atmak.
Yazma ödevini yaptım ve fotoğrafı gruba attım.
Cümle ve kavramların ses kaydını gruba attım.
Metin ve şiiri okudum.
Arkadaşım .... cümlelerle ilgili kavramları eksik/tam verdi.
Dinleme görevini tamamladım.
Başkanın Görevi ve Rapor Cümleleri
23.59'da bütün grup üyelerinin görevlerini yapıp yapmadığını denetlemek.
Grubu denetledim. Herkes görevini eksiksiz yapmış.
Grubu denetledim. ... adlı üye/üyeler cezaya kaldı ve danışmana ilettim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınızı bekliyoruz.