Tardiyye Der-Medh-i Sadr-ı azam İbrâhîm Pâşâ
Hoş geldin eyâ hidîv-i ekrem
Lutfunla gönüller oldu hurrem
Şâd oldu mekâriminle âlem
Her gûne meâsirin dem-â-dem
Ârâyiş-i arsa-i cihândır
Ey sadr-ı güzîn-i pür-celâlet
Vaktinde cihân misâl-i cennet
Bir çâker-i mukbilin semâhat
Çün bende derinde izz ü devlet
Perverde-i hâk-i âstândır
Re'yinle eder zemîni teshîr
Gerdûn-ı kuhen dedikleri pîr
Kim sendeki pâk re'y ü tedbîr
Çarhın eline keşîde şemşîr
Bâzûsuna âhenin kemandır
Ey âsaf-ı pür-şükûh u dânâ
Zâl-ı zer ü Rüstem-i tüvânâ
Teşbîh olunur mu sana zîrâ
Âlemde eserlerin hüveydâ
Anlarsa bir eski dâstandır
Buldu bu cihân-ı köhne yek-ser
Cûd u kereminle zîb ü zîver
Tahkîkini ehl-i fehm anlar
Bir köhne hikâyedir ki derler
Cafer kerem ehlidir fülandır
Bâb-ı himemin cihâna me'vâ
Fahr etmede hidmetinle dünyâ
Ey sadr-ı güzîn-i âlem-ârâ
Teşrîfin ile bu sadr-ı vâlâ
Mağbût-ı ferâz-ı âsmândır
Dâmadına lutf edüp firâvân
Kıldın onu makdeminle şâdân
Çün oldu bu lutf-ı hâsa şâyân
Şimden girü necm-i bahtı her ân
Hurşîd-i sipihre hem-inandır
Şâyeste önünce çarh-ı gerdân
Hurşîdi çü micmer ede sûzân
Bircis tuta yanınca dâmân
Hem kaldıra perde mâh-ı tâbân
Kim perde-güşâlık ona şandır
Bunlar edicek edâ-yı hidmet
Tîr-i felegin değil mi nevbet
Kim ol dahı eyleyüp cesâret
Bir tâze zemîn-i nev-ibâret
Arz eyler ise heman zamandır
Geldi yine zühre-i şeker-hand
Destine kemânın eyledi bend
Bir turfa nevâya urdu peyvend
Âgâzesi gerçi kim nihâvend
Amma ki kararı Isfahandır
Pâyende ola bu bezm ü nâdi
Hidmetde dura sürûr u şâdi
Her lahzası bin neşâta bâdi
İkbâl ü hubûr u ber-murâdi
Allaha şükür ki râyegandır
Âhir kalemim olup mürahhas
Kıldı bu hitâbı bana muhtas
Ayrılma bu bâbdan ayak bas
Ancak bu cihânda sana mahlas
Bâb-ı himem-i hüdâyegandır
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınızı bekliyoruz.