Destan-ı İstambol Üzre Zalim Titreme İçin
Bir intizarım vardır, düştüm figane
Nice tarif etsem, ol kâmillere
Dil ile tarif olmaz, olan zemine
Deyelim töbe, töbe, töbe
Merhametlim Hak hazara bin töbe
Gören ve görmeyenler gelsinler töbe
Arz eyleyim figanım o âlimlere
Bakın ki dostlar siz de ne oldu cihane
Şu has İstambol tendeki olan tirğane
Armen sene bin iki yüz on beşde
Mayıs ayın on birin gün perşenbede
Gün doğmadan evvel sarstı zeminde
İnsan ah u zârla düştü figane
Analar, evlâtlar gelmez kaleme
Çağrışırız Hakka “Sen kerem eyle”
Çevrekale yerler ve Yedikule
Evler, o saraylar, kemerler bile
Çarşı Pazar devr oldu bedestene
Nice cami gitti, nice minare
Nice imaret gitti, nice medrese
O hanlar, hamamlar çöktü meydane
Nice insan zay oldu ah zâr ile
Nice hayvan zay oldu, döndü kemane
Zemine geçiyorduk olan saatte
Çadırlar kuruldu olan meydane
O bostanlarda da hadden ziyade
Şu şirin Âsitan döndü virane
Geldi ilimdarlar olan yan yana
Baktılar ol dem ne oldu cihane
Tacibe kaldılar olan figane
Ölüler türabe girmeden çürüdü öyle
Nice yerli, biçe garip zay oldu böyle
İnsan gamla doldu, döndü bir yane
İnsan dayanmaz figan çok şahre şahre
Şu cevahir yüzük taşı şirin şehre
Gül misali soldu, döküldü yere
Ol demde baktılar olan denize
Kaynayıp da deniz de döner pervane
Balıklar kaçar karaya, engine
Bakındım ol demde o yalılara
Nice şaşıp birden daldı kayıkla
Deryaya mı kaçsın, yoksam karaya
Gören azdır böyle, söylenir dilde
Şu sedasın gitti Hind’e Yemen’e
Bilen ilimdar bilir noldu cihane
Gâhi gâhi sarsdı, geldi bugüne
İki ay on beşinci Salı gününde
Ve bir dahi geldi o gazap gene
Nice evler, kemerler zay oldu gene
Nice insan zay oldu, olan berzahe
Merhametlim bahş etti çevirdi bize
Gelin, Hakk’ın kelâmın dinleniz de
Hakk’a yalvar olalım herkeş dinince
Eğer günüz olsun, eğer her gece
Kitaplar buyurur fikir edince
Merhametli olan Hakk’a benzer de
Siz merhamet dilen herkeş kadrince
Merhametsiz insan çok her millette
O kelâmlar kaldı ayak dibinde
Merhametsizlere Hak insaf vere
Kimi ilme güvenmiş, kimi hünere
Kimi malına güvenmiş, bakmaz Hüdâ’ya
Ne ki gelse Hak’tan dinlemez gine
Ne âkil ne cahil bakmaz kitaba
Dinsiz, imansız çok, gelmez hisaba
Acep ölmez mi, girmez mi türaba
Kimden geldi bu hışm, kim verdi bize
Günahkârlığımız Hak bildirdi bize
Biz unutmayalım, kalsın fikirde
Ah u figan etsek dahi az gene
Kıyma a hünkârım kıyma, kerem kıl bize
Diz çöküp yüz sürelim yerlere
Ne ki versen kullarına azdır gene
Yarattığın kullara kerem eyle
Lâyıksız niyazımız kabul eyle
Nice azizler gelmiş cem i cihane
Kitaplar buyurur, gelmez kaleme
Onların hürmetiyle sen eyle çare
Kime okursan hey ednâ kul Petre
Kervan göçüyor, sen de tedarik eyle
Dile Valide-i Misah, o yeter bize
Kaynak:
Korkut Ata Türkiyat Araştırmaları Dergisi
Uluslararası Türk Dili ve Edebiyatı Araştırmaları Dergisi
The Journal of International Turkish Language &
Literature Research
Sayı 10/ Mart 2023
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınızı bekliyoruz.