Alicengiz Oyunu
Masalının Özeti
Ülkenin birindeki bir padişahın canı çok sıkılır.
Saraydaki hiçbir etkinlik ve eğlence bu can sıkıntısını gidermez. Padişahın
canı alicengiz oyunu izlemek ister. Sarayda bu
oyunu bilen kimse yoktur. Genç bir delikanlı padişahtan söz isteyerek bu
oyunu gidip öğrenmek için izin alır.
Genç delikanlı yolda giderken bir dervişe rastlar. Derviş ona alicengiz oyununu öğretmek için yanına alır.
Bir mağaraya getirtir ve orda beklemesini
söyler. Delikanlı canı sıkıldığı için mağarayı gezerken bir kıza
rastlar. Kız, dervişin aslında kötü
niyetli biri olduğunu delikanlıya anlatır. Delikanlının buradan kurtulması için
derviş ne okutursa
tersten okumasını delikanlıya
tembihler. Delikanlı dervişin
okuttuğu her şeyle alay edip tersten okuyarak dervişin onu kovmasını
sağlar. Delikanlı bu şekilde tersten
okurken aslında kitaptaki bütün alicengiz oyunlarını da ezberler. Delikanlı eve gelip anasına, koç kılığına
gireceğini ve kendisini saraya götürüp padişaha
satmasını söyler. Delikanlının annesi koç ile birlikte saraya giderken
yolda dervişle karşılaşır. Derviş koçun
gözlerinden olanı biteni anlar ve koçu kadından zorla satın alır. Delikanlı o sırada kuş olup kaçar. Derviş de
atmaca olup peşine düşer. Saraya varınca
delikanlı elma olup padişahın kucağına düşer. Derviş de insan suretine
bürünerek elmayı padişahtan ister. O
sırada delikanlı da mısıra dönüşür. Derviş de tavuk olup mısırları yerken, delikanlı sansar olup tavuk haldeki
dervişi boğar. İnsan hâline dönen delikanlıyı
gören padişah ve saray ahalisi olanı biteni hayranlıkla izler.
Delikanlıya sarayda görev vererek
yanında kalmasını sağlar. Delikanlı mağaraya gidip kızı kurtarıp evlenir ve
kırk gün kırk gece düğün dernek
kurarlar.
Kaynak:
Tahir Alangu’nun “Billur Köşk Masalları” Adlı Kitabının Çocuk
Edebiyatının Temel İlkeleri Bakımından İncelenmesi – Hüseyin KUDAK
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınızı bekliyoruz.